EĞİTSEL OYUNLAR
ÖĞRETİMDE TAVSİYELER
1- Açıklamaları kısa ve basit yapınız.
2- Hareketi mümkün olduğu kadar çabuk başlatınız.
3- Çocukları cesaretlendirmek için teşvik edici olunuz.
4- Değişik çocukları seçerek onları kendilerine güvenir yapınız.
5- Sınıf kalabalık ise 2 veya 3 gruba ayırarak, birden fazla oyun gösteriniz.
6- Düdük sesiyle bütün öğrencilerin durup, sesi dinlemesini sağlayınız.
7- Bir oyunda başarı sağlamıyorsanız durdurup başkasına geçiniz.
8- Bilinen oyunları tekrarlayınız.
SINIF İÇİ OYUNLAR
KİM SAKLANDI? :
Bütün öğrenciler yerlerinde otururlar. Bir öğrenci kara tahtanın önüne
getirilir. Diğerlerine arkası dönüktür ve gözlerini kapatır. Diğer bir çocuğu
sınıfta bir yere saklar veya dışarı çıkarırlar. Öbür çocuklar da yerlerini
değiştirerek karışık otururlar. Bundan sonra tahtada bekleyen
öğrenciye**"Kim saklandı ?" derler. Gözlerini yuman çocuk arkasını
dönerek kimin dışarıya çıktığını veya saklandığını bulmaya çalışır. Bulamazsa
ebe değiştirilir ve böylece oyun devam eder.
ALİ KUTUDA
Bütün çocuklar sıra aralarındaki boşluklarda ayakta dururlar. Öğretmen ;
"Ali kutuda." dediği zaman herkes çömelik vaziyet alır. "Ali
kutudan çıktı." deyince herkes ayağa kalkar. Öğretmen bu tempo ile
giderken bazı komutlarda değişiklik yapar. Bu değişiklikte yanlış yapanlar
yerlerine otururlar. En sona kalan sınıfın birincisi olur.
SİNCAP VE CEVİZ
Bütün öğrenciler yerlerinde otururlar. Bir öğrenci sincap olur ve ceviz olarak
eline silgiyi alır. Diğer öğrenciler, başlarını sıralarının üzerine koyarlar ( Uyuyormuş
gibi ). Yalnız bir elleri, avuçları açık olarak yandadır. Sincap, cevizle
arkadaşlarının arasında dolaşırken, Cevizi ( Silgiyi ) bir arkadaşının eline
bırakır ve yerine oturmak üzere kaçar. Yerine ulaşıncaya kadar yakalanamazsa
kurtulur. Eline ceviz konulan öğrenci sincabı yakalayamazsa kendisi bir sonraki
oyun için sincap olur.
DOĞRU SIRALA
Bütün çocuklar sıralarında otururlar. Öğretmen bunlardan 6–8 tanesini çağırarak
yazı tahtasının önünde yüzleri arkadaşlarına dönük olarak tutar ve hepsine bir
isim verir. ( Örneğin; Renkler, Kuş isimleri, Şehir ismi veya oyuncak isimleri
gibi ) Bundan sonra oturanlar sıralarının üzerine başlarını koyarak gözlerini
kaparlar. Öğretmen tahtadakilerin yerlerini değiştirir. Bundan sonra herkes
bakar, bir kaç gönüllü istenir. Bu gönüllüler arkadaşlarının yer ve isimlerine
göre onları tekrar dizerler.
ÜÇ KÜÇÜK KUZU
Bir çocuk ( Büyük Kurt ) sınıfın önünde ve ayaktadır. Diğerleri yerlerinde
oturmuştur. Kurt, sıraların arasında dolaşır. Üç küçük kuzunun ellerine vurur ve
yine sınıfın önüne gelerek ; "hurr, hurr" der. Bu kelimeler ile
birlikte ellerine vurulan üç kuzunun yerlerini değiştirmesi gerekir. Kurt da bu
kuzulardan birinin yerine oturmaya çalışır. Ayakta kalan kuzu bir sonraki oyun
için Kurt olur. Oyun böylece devam eder.
KARŞILA VE GEÇ
Öğretmen sınıfın önünde ve ortadadır. İki elinde birer silgi veya fasulye
torbası tutar. Sağ ve sol gerisinde iki öğrenci vardır. İşaret verildiğinde bu
iki öğrenci öğretmenin elindeki silgileri alır ve sıraların yanında koşuya başlar.
Bu öğrenciler arkada karşılaşırlar. Öğretmene silgiyi önce getiren oyunu kazanır.
BEKÇİ KÖPEĞİ:
Bir yere bir cisim ( Nesne ) konur. Yanında gözleri kapalı bir bekçi köpeği
durur. Diğer öğrencilerden birisi sessizce nesneyi oradan almaya çalışır. Eğer
köpeğin haberi olmadan onu alabilirse, bir dahaki oyun için "Bekçi
Köpeği" olur. Eşya alırken köpek farkına varırsa "hav hav"
diyerek arkadaşını yakalar. O zaman yeni bir bekçi köpeği seçilir.
FASULYE TORBASINI BULMA
Çocuklar elleri arkada olmak üzere omuz omuza bir daire yapar. Bir çocuk
ortadadır. Birisine bir fasulye torbası verilir. Dairedeki öğrenciler bunu
elden ele verirler. Ortadaki öğrenci fasulye torbasının nerede ( kimde )
olduğunu bulmaya çalışır. Eğer tahmini çok uzun sürerse başka bir oyuncu ile
değiştirilir.
MEYVE SEPETİ:
Bir öğrenci sınıfın önünde durur. Diğerleri yerlerinde otururlar ve hepsine 4
çeşit meyve ismi verilir. Öndeki öğrenci " Elmalar " deyince adı elma
olanlar ayağa kalkar, yerlerini değiştirir. Bu arada ayaktaki oyuncu kendine
bir yer bulmaya çalışır. İkincide başka grup meyve ismini söyler. Bu kez de bu
meyveler yer değiştirir. Eğer ebe " Meyve Sepeti " derse her cins
meyvenin yerlerini değiştirmesi gerekir.
AVCI ADAM
Bir lider seçilir. Bu lider, herhangi bir yöne doğru yürür ve " Kim
benimle ördek ( Ayı, Tilki, Geyik ) avlamaya gelir ?" der. Bütün çocuklar
arkasına dizilir ve aynı şekilde lider (avcıyı) izlerler. Avcı dönüp hepsini
görünce silahını onlara çevirir ve " Bum " der. Bunun üzerine ayaktaki
çocuklar koşarak kendi yerlerine otururlar. Kim yerine önce oturmuşsa bir
dahaki sefere o lider ( Avcı ) olur.
BALONLA DANS
Müzik eşliğinde dans ederlerken havaya atılın balonu da düşürmemeye çalışırlar.
Balon yere düştüğünde hepsi donar kalır. Öğretmen müziği keser. Çocuklara
dokunmadan onları güldürmeye çalışır. İlk gülen diğer oyunda öğretmenle
birlikte diğerlerini güldürmeye çalışanlardan olur. Tek kişi kalana kadar oyun
sürer. Oyunun galibi günün en ciddisi ilan edilir.**
RESMİ BİL
Çocuklar uygun bir zemine (sandalye, minder vb.) otururlar. Öğretmen, arkası
dönük resimli kartlardan çocuklara birer tane verir. (Top, bebek, araba, lego,
bardak, çiçek, tavşan... vs).
Diğerlerinin resmi görmemesi sağlanır. Çocuklar sıra ile ellerindeki resmin
özelliklerini söyleyerek, arkadaşlarının bu nesneyi tanımalarını ister. İlk
tanıyan başarılı olur.
MANDAL TAKMACA
Sınıf iki gruba ayrılır. Her grubun önüne birer daire çizilir. Gruplardan birer
kişi seçilir ve derin kolda tek sıra duran gruplarının tam karşısında ayakta
dururlar. Çizilen dairelerin içinde eşit sayıda mandal konur. Müzik
başladığında her çocuk sırayla bir mandal alır ve karşıdaki arkadaşının
giysisine asar. Önce bitiren grup alkışlanır
MAVİŞ (DONDUM)
Çocuklar sınıf içinde dağılırlar. Bir kişi ebedir. Ebe, ebeliği başkasına
devretmek için arkadaşlarına dokunmaya çalışacaktır. Ebe dokunmadan önce çocuk
mavi dışında herhangi bir renk söyleyip, donar kalırsa, korumalı olacaktır ve
ebe onu ebeleyemez. Donup kalanın başkası tarafından dokunulup çözülmesi
gerekir. Mavi diyen ebe olur.
MISTIK
Oyun için biri seçilir ve sınıfın bir köşesine gider. Diğer çocuklara birer
yakılmış mum verilir. Elinde mum olan çocuklar Mıstık’a yaklaşırlarken
“Mustafa, Mıstık, arabaya kıstık, bir mum yaktık, seyrine baktık” derler.
Mıstık, ayağa kalkar ve mumları üflemeye başlar. En son kimin mumu sönerse o
Mıstık olur.
SAYILAR
Oyun için sınıf üç gruba ayrılır. Üç tane 6, üç tane 7, üç tane 8, üç tane 9
yazılı kartlar gruplara denk şekilde dağıtılır. Sınıfın orta yerine küçük bir
daire çizilir. Öğretmen, “6’lar!” dediğinde kartında 6 yazılı çocuklar hemen
daireye girerler. En son kim girerse, sevimli bir ceza alır.
UYKUCU HOROZ
Tüm çocuklar yumurta olup, yere otururlar. Uyur gibidirler ve gözlerini
açmazlar. Öğretmen tek tek başlarına dokunur. Başına dokunulan çocuk, sessizce
kalkar ve öğretmenin peşinden gelir. Son çocuk kalana kadar, öğretmen
çocukların başlarına dokunarak kaldırır. Sona kalan çocuğun etrafında sessizce
halka olunur. Ve birden, “uykucu horoz, uykucu horoz kalk artık!” diye bağırırlar.
Uykucu horoz arkadaşlarını yakalamaya çalışır.
HAYVAN MÜZESİ
Bir müze bekçisi seçilir. Diğer çocuklar, müzedeki hayvanlar olurlar. Her
çocuk, hangi hayvan olacağını kendi seçer, masanın üzerine çıkıp heykel
olurlar. Müze bekçisi mumyaları inceler ve müzeden çıkar. Hayvanlar bekçi
gidince canlanır, hareket etmeye başlarlar. Bekçi aniden geri döner ve hareket
halindeki mumyaları yanar. En sona kalan mumya oyunu kazanır ve müze bekçisi
olur.
UÇTU, UÇTU… UÇTU
Oyun, “uçtu, uçtu güvercin uçtu” gibi uçan bir hayvanla başlar. Eğer uçan bir
hayvan söylendiyse çocuklar ellerini kaldırıp “uçar!” Diye bağırırlar. Eğer
uçmayan bir hayvan söylendiyse çocuklar ellerini yere vurup “uçmaz!” Diye
bağırırlar.
MİKROP
Sayışmacayla seçilen çocuk mikrop olur. Arkadaşlarına dokunarak onlara hastalık
bulaştırmaya çalışır. Diğerleri de mikroptan kaçmaya çalışırlar. Hastalık kapan
çocuk, hasta rolü yaparak yere oturur. En sona kalan çocuk diğer oyunda mikrop
rolünü alır.
PARA KİMDE?
Sınıf iki gruba ayrılıp karşılıklı masalara geçerler. Öğretmen parayı bir
grubun eline verir. Grup üyeleri parayı karşı gruba sezdirmeden masa altında
elden ele dolaştırırlar. Karşı grup “Turist geldi!” dediğinde para dolaştıran
grup ellerini yumruk şeklinde havaya kaldırırlar. Paranın kimde olduğunu tahmin
ederler
HEYKEL
Bir ebe seçilir. Ebe diğer çocukları yakalamaya çalışır. Ebe çocuklara
yaklaştığında çocuklar çeşitli pozisyonlarda heykel olurlar. Donup kalırlar.
Henüz heykel olmamış olanlar heykelleri çözmek için ellerinde çivi, çekiç
varmış gibi davranarak arkadaşlarını heykellikten kurtarırlar. En sona kim
kalırsa ikinci oyunda ebe olur.**
TRAFİK IŞIKLARI
Çocuklar öğretmen karşısında yan yana dururlar. Her biri bir aracı
canlandırıyorlardır. Öğretmen trafik lambalarının renkleri olan kırmızı sarı ve
yeşil renklerinden birine sahip olan bir nesne söyler. Çocuklar söylenen
nesnenin rengini düşünür ve rengi trafik ışığı gibi düşünerek uygun davranışta
bulunurlar. Örneğin çilek denmişse kırmızı ışığın gereği dururlar, çimen
denmişse yeşil ışığın gereği harekete geçerler. En sona kalan oyunu kazanır.
EVİM- OKULUM- SINIFIM:
Yere birkaç metre aralıklarla iki çizgi çekilir. Oluşan üç alandan biri evim;
biri okulum; diğeri de sınıfım diye adlandırılır. Öğretmen hangi alanın adını
söylerse çocuklar o alana koşarlar. Yanılan oyundan ayrılır. Öğretmen
yönergelerin temposunu arttırarak veya ardı ardına aynı alanın adını söyleyerek
şaşırtmalarda bulunur
HOPLAYALIM, ZIPLAYALIM (bekçi baba)
Çocuklar sınıf içinde dağınık yerleşirler. Zıplayarak sözleri söylerler:
“hoplayalım, zıplayalım, gökten elma toplayalım. Bekçi baba geldi!” hepsi yere
yatar ve bekçi baba hiç kıpırdamayan bir çocuğu diğer oyunda bekçi baba olarak
seçer.
SANDALYE KAPMACA
Sınıf mevcudundan bir eksik sayıda sandalye sınıfın içinde düzenlenir.
Oyuncular müzik eşliğinde dans ederek sandalyelerin etrafında dönerler. Müzik
durduğunda herkes bir sandalye kapar ve oturur. Bir kişi ayakta kalacaktır.
Ayakta kalan oyundan ayrılır. Diğer turda bir sandalye daha eskitilir. Tek kişi
kalana kadar oyun sürdürülür.
MİNDER KAPMACA
Sınıf mevcudundan bir eksik sayıda minderler sınıfın içinde düzenlenir.
Oyuncular müzik eşliğinde dans ederek minderlerin etrafında dönerler. Müzik
durduğunda herkes bir minder kapar ve oturur. Bir kişi ayakta kalacaktır.
Ayakta kalan oyundan ayrılır. Diğer turda bir minder daha eskitilir. Tek kişi
kalana kadar oyun sürdürülür.
KÖR RESSAM
Tahtaya gözleri olmayan bir insan kafası çizilir. Kör ressam olan çocuk gözleri
bağlı iken tebeşirle resme göz çizmeye çalışır. Çocuklar sırayla kör ressam
olurlar.
KOL ALTINDA KOVALAMACA
Çocuklar ikişer ikişer eşlenirler. Eşler karşılıklı durup kollarını birleştirip
kaldırarak sınıf içinde dağınık olarak yerleşirler. İki çocuk ise boştadır.
Bunlardan biri kovalayan, biri ise kovalanandır. Kovalamaca sırasında sınıf
içinde kollarını birleştirmiş olan çocukların kollarının altından geçmek
zorundadırlar.
ÇORAPLAR - AYAKKABILAR
Sınıf iki eşit gruba ayrılır. Oyun alanının bir başına ve bir de sonuna ikişer
daire çizilir. Çocuklar çoraplarını çıkarıp ilk daire içine koyarlar. İkinci
dairenin içine de ayakkabılarını koyarlar. Yarışma başlayınca çocuklar sırayla
ilk önce ilk daireye giderek çoraplarını, ikinci daireye giderek ayakkabılarını
doğru bir şekilde giyerek, sıranın arkasına geçer, yerini arkadaşına bırakır.
Oyun her çocuk yarışana kadar devam eder.
GİYME-ÇIKARMA YARIŞI
Çocuklar iki gruba ayrılır, her gruba birer yelek verilir. Sıra ile gruptakiler
yelekleri giyip-çıkarırlar. Turu ilk tamamlayan grup, oyunu kazanır.
DUDAK OKUMA
Çocuklar öğretmeni rahatlıkla görebilecekleri biçimde otururlar. Öğretmen ses
çıkarmadan sadece dudaklarını oynatarak bir şeyler söylerken çocuklar da
öğretmenin ne söylediğini anlamaya çalışırlar.
EŞLİ 1–2–3 OYUNU:
1, 2, 3, 4 ve 5 sayılarının her birine eşli yapılabilecek devinimler atanır.
Müzik eşliğinde dans edilirken birden müzik durdurulur ve öğretmen beş sayıdan
birini söyler. Herkes eşini bulur ve ilgili devinimi gerçekleştirir.
EŞLİ DUYGULAR OYUNU
Eşli oynanacak bir oyundur. Eşler oyun başlamadan belirlenir. Her duygu adına
eşli yapılabilecek bir hareket tayin edilir. Örneğin mutluluk deyince eşler bir
birine sarılır. Kızgınlık deyince eşler birbirlerine sırtlarını dönerler vs.
Müzik eşliğinde dans edilir. Müzik susar ve öğretmen bir duygu adı söyler.
Eşler doğru hareketi yapmaya çalışırlar.
ALKIŞTAN BUL
Ebe sınıftan çıkarılır. Kalan çocuklar bir eşyayı saklarlar. Ebe içeri
çağrılır. Ebe eşyanın bulunduğu yere yaklaşınca çocuklar kuvvetlice;
uzaklaşınca hafifçe alkışlarlar. Ebe bu ipucuyla eşyanın yerini bulmaya çalışır.
ÖRDEK VE KAZ
Bir çocuk kaz olur ve gözleri bağlanır. Diğerleri dağınık biçimde yere
otururlar. Oturanlardan biri ördektir. Ördek vak vaklar ve kaz onu sesinden kim
ve nerede olduğunu bulmaya çalışır.
EN SEVDİĞİM MEYVE
Çocuklar yerde halka şeklinde otururlar. Öğretmen bir çocuğun adını söyler ve
topu ona atar. Çocuk topu tutar ve en sevdiği meyvenin adını söyler. Başka bir
arkadaşına topu atar ve oyun sürer.
KAR TANELERİ
4–5 öğrenci rüzgâr olur. Diğerleri kar taneleridirler. Rüzgâr grubu kol kola girerek
kar tanelerine doğru üfler. Kar taneleri rüzgârın estiği yöne doğru
savrulurlar.
METEOR ÇARPMASI
Bir çocuk meteor olur. Diğerleri ise ikili gruplar halinde ya da tek başına
binaları canlandırırlar. Meteor, önceden belirlenmiş bir alanda (uzay) serserice
bir süre dolaştıktan sonra atmosfere yani binaların olduğu bölüme gelir.
Binalara çarpmaya başlar. Meteor binaları yıkmaya çalışırken binalar ise sıkı
durup yıkılmamaya çalışırlar. En sona kalan bina diğer oyunda meteor olur.
UZAYLI KONUŞMASI
Gönüllü iki çocuk seçilir. Çocuklar uzaylı rolündedirler. Kendi aralarında
uzaylı diliyle saçma sapan konuşurlar. Konuşurlarken kelimelerin anlamları
belli değildir ama hayret, kızgınlık, sevinç, hüzün, yorgunluk vs. duyguların
vurgularının verilmesi önemlidir.
GARSON
Sınıfta uygun bir boş alan açılır. Sandalye ve masalarla iki kişiye eşit olanak
ve engeller sağlayacak kafe ortamına benzeyen bir parkur hazırlanır. Sayışmaca
ile iki çocuk garson seçilir. Ellerine üzerinde şişe veya bardak olan birer
tepsi verilir. Parkurun sonunda ise kafe sahibi patronun masası vardır.
Garsonlar, parkurdaki engelleri aşarak ve gidiş güzergâhını izleyerek şişeyi
veya bardağı düşürmeden patrona siparişini götürürler. Düşürürlerse siparişi
tekrar tepsiye koyarak devam ederler. Patrona önce ulaşan alkışlanır.
GİYSİ GİYDİRME
Çocukların palto, atkı, eldiven, bere, yelek gibi giysilerinden bolca alınır ve
oyun alanına konur. Bir manken ve bir giydirici olarak iki grup sayışmaca ile
seçilir. Müzik başladığında hiç hareket etmeyen mankenleri giydiriciler oyun
alanındaki giysilerle giydirmeye başlarlar. Giysiler tükendiğinde oyun biter ve
mankenlere giydirilen giysi sayısı karşılaştırılır. En fazla giysi giydiren
grup alkışlanır.
NE SESİ?
“Ne sesi?” oyunu için masalara geçilip, sandalyelere
oturulur. Çocuklar gözlerini, masaya yatarak kapatırlar. Bu sırada, onlara
çeşitli sesler dinletilir. (Anahtar sesi, alkış, tef, kapı açma vb.) Bu
seslerin neye ait olduğunu tahmin etmeleri istenir. Sesler hızlı yavaş,
ince–kalın vb. şekillerde çıkarılarak, oyun zenginleştirilir.
NE SESİ? (taşıtlar)
“Ne sesi?” oyunu için masalara geçilip, sandalyelere
oturulur. Çocuklar gözlerini, masaya yatarak kapatırlar. Bu sırada, onlara
çeşitli taşıt sesleri dinletilir. Bu seslerin hangi taşıta ait olduğunu tahmin
etmeleri istenir. Sesler hızlı yavaş, ince–kalın vb. şekillerde çıkarılarak,
oyun zenginleştirilir.
EL-ÇIRPMA
Çocukların isimlerini “el-çırpma” ritmi ile söyleme çalışmaları yapılır. Her
çocuğun isimi sıra ile el çırparak söylenir (As-lı... Zü-be-yir gibi).
SICAK – SOĞUK
Bir çocuk ebe seçilir, sınıftan çıkarılır. Küçük bir oyuncak sınıfta bir yere
saklanır. Ebe geri çağrılır. Ebe, oyuncağın bulunduğu yere yaklaşınca çocuklar
sıcaklamış gibi; uzaklaşınca üşümüş gibi davranırlar. Ebe bu ipuçlarıyla oyuncağı
bulmaya çalışır.
DEVE CÜCE PİRE KENE
Öğretmenin yönergelerine göre deve denildiğinde, ayağa kalkılır. Cüce
denildiğinde oturulur. Pire denildiğinde küçücük olunur. Kene denildiğinde
zıplanır. Şaşıran oyundan çıkar.
MA-ZÜ-Fİ-A-ZE
Çocuklar sınıftaki hayvan desenli halının üzerinde karışık dururlar. Öğretmen
“ma” dediğinde maymuna, “zü” dediğinde zürafaya, “a” dediğinde aslana, “fi”
dediğinde file, “ze” dediğinde zebraya geçerler. Açıkta kalan oyundan ayrılır.
HOP HOP HOPLARIZ
Çocuklar sınıf içinde dağınık yerleşirler. “Hop hop hoplarız, Zıp zıp
zıplarız,Akşam olunca erken yatarız”****şarkısını söyleyerek zıplarlar ve yere
kapanırlar. Öğretmen bir çocuğun üzerini bir örtü ile örter. Çocuklar ayağa
kalkarlar ve kimin üzerinin örtülü olduğunu bulmaya çalışırlar.
YAĞMUR- ŞİMŞEK- RÜZGÂR- DOLU
Her kelime için bir devinim atanır. Öğretmenin verdiği yönergeye uygun olarak
çocuklar doğru hareketi yaparlar. Şaşıran oyundan çıkar.
ESKİ MİNDER
Eski minder yüzünü göster,
Göstermezsen bir poz ver
Güzellik mi, çirkinlik mi?
Havuz başında heykellik mi?
Yoksa başka bir şey mi?
Şarkının sözlerine uygun hareketlerle oyun oynanır.
SANA KİM VURDU?
Bir ebe seçilir. Ebe yere etrafını görmeyecek şekilde oturur. Diğer çocuklar
ebenin çevresini alır. Biri ebenin sırtına hafifçe vurur. Sonra ebe gözlerini
açar ve ona kimin vurduğunu tahmin etmeye çalışır.
EMİR KOMUTA
Öğretmen ardışık birkaç sözel emir verir. Çocuk, yönergeleri aklında tutup
doğru sırayla uygular. ( Özen, ayağa kalk, üç kere zıpla, Meltem’i yanağından
öp, yerine otur gibi…)
ENERJİN VAR MI?
Müzik eşliğinde çocuklar tüm enerjilerini harcamak istermişçesine hareket
ederler. Kural bir an bile durmamaktır. En sona kadar dayanabilen çocuk
alkışlanır ve günün en enerjik çocuğu seçilir.
BÜYÜ-KÜÇÜL
Öğretmen “büyü büyü büyü” dedikçe çocuklar bedenleriyle büyürler, “küçül küçül
küçül” dedikçe bedenleriyle en küçük hali alırlar.
EŞİNDEN UZAK DUR
Sınıf ikili gruplara ayrılır. Müzik eşliğinde dans edilirken birden müzik durur
ve eşler sınıf içinde birbirinden en uzak yere gitmeye çalışırlar. Öğretmen
çiftleri tek tek kontrol ederek birbirine en uzak yerde bulunan çifti tespit
eder, çift alkışlanır.
NESİ VAR?
Ebe bir nesneyi aklından tutar. Çocuklar “nesi var?” dedikçe ebe tuttuğu
nesnenin renginden, şeklinden, boyutundan, kullanım şeklinden, kullanım
alanından vs. ipucu verir. Çocuklardan hangisi nesneyi bilirse diğer oyunda ebe
olur.
KANAT ALTINDAN GEÇME
Bir kişi (öğretmen) kartal olur. Sınıfa arkası dönük ve ayakta kollarını kanat
çırpar gibi yavaş yavaş hareket ettirir. Çocuklar sırayla kartalın kanatlarına
değmeden kanat altından geçmeye çalışırlar. Oyunu zorlaştırmak için kanat
çırpma hızlandırılabilir.
TREN
Bir kişi lokomotif olur. Sınıf içinde duraklar belirlenir. Çocuklar çeşitli
durak yerlerinde beklerler. Tren duraklarda durdukça lokomotifin sonuna
eklenirler.
EŞLİ GÜLMEME
Sınıf, ikişerli gruplara ayrılır. Eşler yüz yüze gözlerini birbirlerinden
ayırmadan bakarlar. Amaç hiç gülmeden en sona kalabilmektir. Gülen çiftler
oyundan çıkarlar.
SALLANAN EVLER (deprem)
İki çocuk el ele tutuşarak ayakta dururlar bir çocuk da el ele tutuşan
çocukların kollarının üzerine bina rolünde oturur. Bu şekilde üçlü gruplar
oluştururlar. Deprem oluyor dendiğinde ayaktaki taşıyan çocuklar, hareket
etmeye çalışırlar. Amaç oturan çocuğu düşürmeden oyunun sonuna kadar
dayanmaktır. En sona kalan çocuk birinci olur, alkışlanır.
BOVLİNG
Ahşap bloklar üst üste dizilir. Bovling oyunu gibi topla bloklar
devrilmeye çalışılır.
BİLGİSAYAR
Oyuna başlamadan beden üzerinde uygulanabilecek etkilere karşılık verilecek
tepkiler tayin edilir. Örneğin burna dokunulduğunda bilgisayar açılır,
parmaklara dokunularak yazı yazılır, kulaklara dokunularak hoparlörün sesi
açılır, ayak hareketleriyle yazıcı çalıştırılır gibi… Çocuklar ikili gruplara
ayrılırlar. Biri bilgisayar rolündedir, diğeri kullanıcı olur. Kullanıcının
etkilerine göre bilgisayar olan çocuk tepki verir.
MEKTUP VAR
Çocuklar halka olurlar ya da dağınık biçimde yerleşirler. Bir ebe seçilir. Ebe,
elindeki zarfla halka dışında dönerek**“mektup var, mektup var “**diye bağırır.
Zarfı bir arkadaşının arkasına bırakır. Arkasına zarf bırakılan çocuk,
“postacı, zarfını düşürdün!” der ve yağ satarım oyunundaki gibi kovalamaca
başlar.
TOP TUTMA
Çocuklar sınıf içinde dağınık ve ayakta yerleşirler. Orta boy bir top elden ele
isim söylenerek atılır. Topu düşüren oyundan çıkar.
TELEVİZYONCULUK
Çocuklara televizyonda gördükleri haber anlatan, program sunan kişilerin kim
oldukları sorulur. Sonra çocuklar ikili eş yapılarak, biri spiker diğeri
kameraman olur. Çocuklardan biri bir olayı anlatırken, diğeri onu çeker.
Çocuklara kamera olarak kullanmaları için WC kâğıdı rulosu, oyuncak kamera,
ilaç kutuları vb. verilebilir.
ŞAPKA
Çocuklar halka olurlar. Bir şapka müzik eşliğinde kafadan kafaya dolaşır. Müzik
durduğunda şapka kimdeyse bir şarkı söyler.
MANTARLAR
Çocuklar sınıf içinde dağınık olarak yerleşirler. Bir çocuk mantar
toplayıcısıdır, diğerleri mantar… Mantar toplayıcısı, mantarların kafalarına
bastırarak onları oturtmaya çalışır. Oturan mantar 10’a kadar saydıktan sonra
tekrar ayağa kalkabilir. Mantar toplayıcısının amacı tüm mantarları
oturtabilmektir.
ÖRDEK NEREDE?
Bir ebe seçilir. Gözleri bağlanır. Diğer çocuklar kazdır ve yerde otururlar.
Yerde oturanlardan biri ördektir ve diğerleri “tıss tıss” diye ses çıkarırken,
ördek “vak vak” diye ses çıkarır. Ebe gözleri bağlı şekilde ördeği karışık
sesler arasından bulmaya çalışır. Ayrıca hangi arkadaşı olduğunu da tahmin
etmesi gerekir.
BASKET
Öğretmen çocukların sıraya geçmelerine rehberlik eder ve sıranın 1-2 m. uzağına
bir sepet yerleştirir. Sıranın önündeki çocuğa bir top verir ve bu topu sepete
atmasını ister, daha sonra sıranın arkasına geçmesini söyler. Tüm çocuklar topu
sıra ile sepete atarlar. Başarılı olanlar alkışlanır. Başaramayanlara diğer
turda başarılı olabilecekleri belirtilir. Oyun çocukların istekleri
doğrultusunda 2–3 tur oynanabilir. Daha sonra çocuklar otururlar.
HAVADA-KARADA-SUDA (taşıtlar)
Sınıfta ya da bahçede hava, kara ve su olmak üzere üç bölüm oluşturulur.
Öğretmen bir taşıt ismi söyler ve çocuklar söylenen taşıt hangi alanda
çalışabiliyorsa o alana toplanırlar. Şaşıran oyundan ayrılır.
TOP YAKALAMA
Hep birlikte elele tutuşarak halka olunur. Öğretmen elindeki topu halkanın
ortasına geçerek, bir çocuğa atar. Tapu yakalayan çocuk, bir diğerine atar.
Amaç topu yere düşürmeden, tüm çocukların yakalamasını sağlamaktır. Çocukların
ilgi süresine göre oyun devam eder.
İP ÜZERİNDEN ATLAMA
Çocuklardan sıra olmaları istenir. İki sandalye arasına ip gerilir ve ip
üzerinden sıçrayarak atlamaları söylenir. Sıra düzeni bozulmadan ip üzerinden
atlamalar yapılır, atlamada güçlük çekenler için ipin seviyesi aşağıya
indirilir ve elinden tutulur.
NE KAYIP?
Halıya oturulur, halka düzeni oluşturulur. Yere 4-5 oyuncak çeşidi (bardak,
çatal, lego, bebek kalem vb.) konulur. Sıra ile çocuklar gözlerini kapatır, bu
sırada nesnenin biri saklanır. Gözlerini açtığında çocuktan bu nesneyi tahmin
etmesi istenir.
YILAN OYUNU
Çocuklar iki çeşit gruba ayrılır. Gruplar belirlenen yerlerde, arka arkaya sıra
olurlar. Önce her grubun birinci elemanları kendilerine ait (önceden dizilen)
sandalyelerin altından, yılan gibi sürünerek geçer ve kendi sırasının en
arkasında yerini alır. Sonra sıra ikinci elemana geçer. Oyun böyle devam eder.
Turu en hızlı tamamlayan grup alkışlanır
YUVARLANMA
Çocuklar 3-4’lü gruplara ayrılarak, halı üzerinde yuvarlanmaları söylenir. Oyun
başlangıcında onlara “Şimdi kendinizi bir lastik top olarak düşünün ve sizi
birisi yuvarlıyor” ifadesi kullanılarak oyuna başlanır. Oyun bitiminde çocuklara
sorular yöneltilip(top gibi yuvarlanırken neler hissettin, seni kim
yuvarlıyordu, nereye gidiyordun, nasıl bir toptun, hangi renkteydin? vb.) duygu
ve düşünceleri dinlenir.
TOP ZIPLATMA
Çocuklara çeşitli boyutlarda toplar verilir ve topu yere vurup–zıplatmaları,
sonra da yakalamaları istenir. Oyun bitiminde toplar kaldırılır ve yere
oturulur.
SÜRÜNME VE YUVARLANMA
Çocuklarla belirli bir düzen içinde, birbirlerine zarar vermeden, yerde
sürünme, yuvarlanma çalışmaları yapılır. Çocuklara önce “Bir yılan olduğunuzu
düşünün ve karnınız çok aç. Karşı duvarda yiyecek var, sürünerek gidip,
yiyeceği alın” komutu verilir ve sürünerek gitmeleri sağlanır. Daha sonra
ellerine bir top verilir. Kendilerinin de bir top olduğu belirtilip,
yuvarlanarak top gibi gitmeleri istenir. Oyun bitiminde çocuklarla konuşularak,
sürünürken ve yuvarlanırken neler hissettiklerini anlatmaları
İP ÜZERİNDEN ATLAMA
Oyunda çocuklar sıra olurlar. İki sandalye arasında gerili olan ipten, koşarak
atlarlar.İpin seviyesi alçaltılıp yükseltilerek, oyun zenginleştirilir.
AKŞAMA NE PİŞİRDİN KARDEŞ?
Akşama Ne Pişirdin Kardeş” oyununda çocuklar halka olur. Ebe, iki arkadaşına bu
soruyu yöneltir ve cevapları dinler. Arkadaşlarından birinin yemeğini seçer ve
yüksek sesle söyler. Bu yemeği söyleyen çocuk halkanın etrafında koşar, ebe de
onu yakalamaya çalışır. Oyun diğer çocukların katılımıyla sona erer.
BAYRAK YARIŞI
Çocuklardan ayakkabılarını giymeleri istenir ve birlikte bahçeye oyun oynamaya
çıkılacağı belirtilir. Bahçeye çıkılırken, iki tane çıtalı bayrak alınır.
Çocukların iki gruba ayrılıp, sıra olmaları sağlanır. Her sıranın 5–6 m.
ilerisine taşlarla işaret konulur. Çocuklardan bayrağı ellerine alıp, koşarak
taşın etrafını dolaşıp, dönmeleri söylenir. Bu oyunda tehlikeli olabilecek
noktalar, çocuklara sorularak açıklamaları istenir. Tehlikeli durumlara dikkat
edilerek, bayrak yarışı yapılır. Topuk veya parmak ucunda yürünerek, oyun
zenginleştirilir. Çocukların ilgisine göre oyun, 2–3 tur düzenlenebilir.
BAĞLA- ÇÖZ OYUNU
Öğretmen bir çift temiz ayakkabıyı iki gruba paylaştırır. Gruplar arka arkaya
iki sıra olurlar. Belli bir mesafedeki sehpa üstüne ayakkabılar yerleştirilir.
Düdük sesi ile başlayan oyunda, ilk çocuk ayakkabının bağcıklarını çözer,
diğeri bağlar. Her iki grupta da oyun bu şekilde sürer. İkinci düdük sesi ile
oyun sona erer. En çok bağlayıp-çözen grup oyunun galibi sayılır.
SU TAŞIMA YARIŞI
Sınıf iki gruba ayrılır. Her gruba bir bardak ve kova verilir. Sıra ile
bardakları doldurup, karşıdaki kovaya boşaltmaları söylenir. Kovasını ilk
dolduran grup, oyunu kazanır
TEPSİ TAŞIMA
Düz bir tepsi üzerine blok, oyuncak vb. nesneler konulur. Çocuklardan tepsiyi
bir elleriyle kaldırıp, masaların etrafında yürümeleri istenir.
BONCUK TOPLAMA
“Boncuk Toplama” oyununda çocuklar ikili eş yapılır ve ellerine birer plastik
bardak verilir. Halı üzerine renkli boncuklar serpiştirilir. Çocuklar
boncukları toplayıp, bardağa koyarlar. Bardağını boncukla ilk dolduran, oyunu kazanır.
MISIR PATLATMA
Çocukların halka olup, yere çömelmeleri istenir. Öğretmen mısır patlatmak için
yapılan işlemleri hikâyeleştirerek anlatır. Çocuklar da anlatılanları,
hareketlerle gösterirler. Mısırlar patlamaya başladığında öğretmen “pat”
diyerek, ayağa kalkar ve çocukların da aynı şekilde ayağa kalkması söylenir. Öğretmen
bazen onları yanıltmak için “pat” demeden ayağa kalkar. Öğretmenle birlikte
ayağa kalkanlar, yanıldıkları için oyun dışı kalırlar.
YÜZÜK SAKLAMA
Çocuklar masalara alınır. Masa üzerine üç tane aynı renk ve boyutta fincan
kapatılarak, konulur. Birinin altına yüzük yerleştirilir. Fincanlar hareket
ettirilir ve çocuktan sıra ile fincanlardan hangisinde yüzüğün bulunduğunu
tahmin etmesi istenir. Fincanlar hareket ettirilirken, dikkatli takip etmeleri
hatırlatılır.
GÖRMEDEN GÖZLÜK TAKMA
Büyükçe bir adam başı çizilir. Çocuklara bu adamın iyi göremediği ve gözlüğe
ihtiyacı olduğu belirtilir ve hazırlanmış gözlük resmini uygun şekilde
yerleştirmeleri istenir. Çocuklar sıra ile gelirler ve gözleri kapalı olarak,
resme gözlük yerleştirmeye çalışırlar. Arkadaşları da sözel yönergelerle ona
yardımcı olurlar.
EŞİNİ BUL
Çocuklardan ikili eş olmaları istenir.**O gün sınıf sayısı tek ise, öğretmen
tek kalan çocuğun eşi olur. Halıya eş sayısından bir eksik olarak daireler
çizilir. Müzik açılır ve müzik eşliğinde çocuklar dans ederler. Müzik kesilip.
“Eşini bul” komutu gelince, herkes eşini bulup, bir daireye geçer. Her
seferinde bir eş ortada kalır. Oyun çocukların ilgisine göre 3-4 kez oynanır.
KÖR YOLCU EVİNİ BUL
Çocuklara “Kör Yolcu Evini Bul” oyunu anlatılır, örnek bir
oyunla gösterilir. Bu oyunda nelerin tehlikeli olabileceği sorusu yöneltilerek,
verdikleri cevaplar dinlenir. Bu tehlikelere dikkat ederek, oyunun oynanacağı
anlatılır. Sayışma ile seçilen iki çocuğun gözleri eşarpla bağlanır. Masalarla
bir alan belirlenir ve ortada duran sandalyeyi bulup oturmaları istenir.
Sandalyeyi bulup, oturan çocuk oyunu kazanır. Diğer çocukların da oynaması ile
oyun sona erer.
DOKUNARAK BİL
Öğretmen önceden içi, görünmeyen bir torbaya çeşitli nesneler koyar (makas,
fincan, kaşık, kalem, silgi, bebek vs.)Çocuklar sıra ile gelip, elini torbaya
sokar ve bir nesne alır.**Görmeden, dokunarak nesneyi tahmin etmeye çalışır.
Oyun bitiminde nesneler çocuklar tarafından yerlerine kaldırılır.
KÖR TERZİ
Çocuklar arasından sayışma ile ebe seçilir. Diğer çocuklar otururlar. Oyunda
terzi olanın gözleri eşarpla bağlanır, eline oyuncak makas verilir. Ebe, önünde
iki arkadaşının tuttuğu ipi kesmeye çalışır. Arkadaşları terziye aşağı, yukarı,
yana vb. yönergelerle yardımcı olurlar. Oyun tüm çocukların katılımı ile sona
erer.
SEPET TAŞIMA
Çocuklardan ayağa kalkmaları istenir. Sepet içine çocukların taşıyabileceği
ağırlıkta bloklar konulur. Sıra ile sepeti taşıyıp, blokları sınıfın başka bir
köşesine yerleştirmeleri istenir.
ÇEMBER YUVARLAMA
Çocuklara çember verilir. Çemberi ne şekilde yuvarlayacakları anlatılarak
gösterilir. Her çocuğun çemberi yuvarlaması ile oyun sona erer.
YATTI-KALKTI
Yattı-Kalktı oyunu için çocuklardan masalara geçmeleri
istenir. Oyunun oynanış biçimi gösterilerek açıklanır. Ebe önce kendini adını
söyler ”Deniz yattı-kalktı Başak” daha sonra yanındaki arkadaşının adını
söyler. Bu sırada yatma-kalkma hareketi olarak başını masaya koyup, kaldırır.
Oyun bütün çocukların katılımıyla sona erer.
SAYINI BUL OYUNU
Çocukların eline üzerinde 1 ya da 2 rakamı yazan kağıtlar dağıtılır. Halıya
sabun ile daireler çizilir ve içlerine aynı rakamlar yazılır. (Daire sayısı
çocuk sayısından eksik olarak çizilir). Müzik açılır ve çocuklar müzik
eşliğinde dans ederler. Müzik bitince, her çocuk elindeki rakamla aynı olan
daireye geçmeye çalışır. Elindeki rakama uygun daire kapamayan, ortada kalır.
Çocuklar ellerindeki rakamları birbirleriyle değiştirirler ve oyuna devam
edilir.
CÜMLE TAMAMLAMA
“Cümle tamamlama” oyunu için sandalyelere oturulur. Öğretmen
cümleyi başlatır. Cümlenin sonunu çocukların diledikleri şekilde
tamamlayabilecekleri belirtilir. (Kırmızı bayrağımı çok....., Atatürk
düşmanları....Atatürk çalışmayı......vb. gibi).
KIYAFET DANSI
İki ayrı sepete kıyafetler konulur. Kıyafetlerin özellikleriyle ilgili önce
konuşulur. Çocuklar iki gruba ayrılır, müzik açılır. Müzik eşliğinde çocuklar
ritme uygun dans ederler. Müzik sustuğunda, her çocuk kaç tane üst üste
kıyafeti düzgün giymişse (her kıyafet 1 puan) sayılır. Her grubun toplam puanı
sayılarak, çok puan alan grup alkışlanarak ödüllendirilir. Tempolu yürüme
(hızlı-yavaş) ile diğer etkinlik için, masadaki yerlerini alırlar.
ÇEKİRGE
“Çekirge” oyunu öğretmenin ve çocukların yaratıcılıkları
doğrultusunda, hareketleri geliştirilerek oynatılır. (Eğlenerek Öğrenelim,
sf.43).
DEREDEN GEÇME
Halıya sabun ile daralıp-genişleyen, kıvrımları olan bir dere ve içine balıklar
çizilir. Derenin üzerine düz çizgilerden oluşan bir köprü çizilir. Çocuklardan
dereye düşmeden ve çizgilere basmadan, köprü üzerinden geçmeleri istenir.
“Şimdi de siz bir devsiniz ve kocaman adımlarınızla derenin içinde yürüyüp,
köprünün üzerinden atlıyorsunuz” yönergesi ile bu doğrultuda oyunu sürdürmeleri, derenin kıvrımları içinde yürümeleri ve çizgiye basmadan,
köprünün üzerinden atlamaları beklenir. Kuralları bozmadan oyunu bitirenler başarılı sayılır.
SİRK OLUŞTURMA
Öğretmen çocuklara daha önce sirke gidip-gitmediklerini yada televizyonda
izleyip-izlemediklerini sorar.“Şimdi sizlerle bir sirk gösterisi yapacağız” diyerek
renkli çemberler ve ipleri çocuklara verir. “Bunlarla nasıl bir gösteri
düşünüyorsunuz?” diyerek çocukların bu araçları deneyerek, yeni figürler
oluşturmalarını bekler. (Çemberi ellerde, kolda, bacakta, belde, boyunda
çevirme; ipi yerde çevirerek üzerinde atlama vb). Denemeler sonunda bir müzik
parçası eşliğinde gösteri gerçekleştirilir. Etkinliğin sonunda çocuklardan
gösteriyi değerlendirmeleri istenir.
1, 2, 3, 4, BOM!
Çocuklardan 1–10 arası sayıları sayarken**5 ve 10 yerine “bom” demeleri istenir.
Her çocuk sayı saymaya teşvik edilir, gerekli durumlarda yardım edilir.
PANTİFİNİ BUL
Daha sonra tüm pantifler çıkarılarak, halıya çizilen dairenin içine karışık
olarak bırakılır. Müzik başlatılarak çocukların dans etmeleri sağlanır. Müzik
durunca her çocuğun pantifini bulup düzgün giyerek, sandalyesine oturması
istenir. İlk giyenden başlayarak oyunun 1., 2., 3. vb. seçilir.
ZIP-ZIP OYUNU
“Zıp-Zıp” oyununda çocuklar tefin ritmine göre “hızlı-yavaş” zıplamalar
yaparlar.
HALTER KALDIRMA
Plastik halter ya da pet şişelerin içine kum, doldurularak hazırlanan halter
ile oynanacağı söylenir. Halteri fazla kaldırmanın tehlikeleri hakkında
çocuklarla konuşulur. Tehlikeli durumlarda büyüklerden yardım istenmesi
gerektiği hatırlatılır. Çocuklar öğretmen rehberliğinde halteri kaldırırlar ve
belirlenen mesafeyi yürüyerek giderler.
KULAKTAN KULAĞA
“Kulaktan Kulağa” oyunu için geniş bir daire oluşturulur.
Çocuklardan birinin kulağına (büyük elma-küçük elma soğuk su-sıcak su vb.)
cümleler söylenir. Cümlenin değişmeden kulaktan kulağa söylenmesi istenirken,
zıt kavramlara değinilmiş olur. Sondaki çocuk, cümleyi yüksek sesle söyler.
Cümle değişmemişse oyun başarıyla tamamlanmış sayılır. Değişmiş ise, geriye
doğru her çocuk cümleyi tekrar söyler. Hatanın kimden kaynaklandığı bulunmaya
çalışılır
BU NE, BU KİM?
Sıra ile çocuklara bir nesne verilir ya da resim gösterilir. Arkadaşlarına bunu
göstermeden ne işe yaradığını....vs. anlatmaya çalışır. Diğer çocuklar,
anlatılanlar doğrultusunda nesneyi tahmin etmeye çalışırlar.
SEPET YARIŞI
Değişik boyutlardaki oyuncaklar (blok, lego, roper vb) sınıfın her tarafına
dağıtılır. Sınıf iki gruba ayrılır ve her gruba birer sepet verilir. Müzik
açılır ve grup elamanları arasında sepet elden ele dolaştırılarak, dans edilir.
Müzik kapatılınca her grup kendi sepetine oyuncakları doldurmaya başlar. En çok
oyuncağı toplayan grup oyunu kazanır. Daha sonra sepet içindeki
oyuncaklar türlerine göre gruplandırılarak, kutularına kaldırılır.
KÖR YOLCU EVİNİ BUL
Çocuklar ikili eş yapılır, eşlerin gözleri eşarp ile bağlanır. Diğer çocuklar
geniş bir halka oluşturarak, gözleri kapalı olan arkadaşlarını tehlikelerden
korumaya çalışırlar. Halka içine bir sandalye konulur ve gözleri kapalı olan
eşler ellerini kullanarak, sandalyeyi bulmaya çalışırlar. Sandalyeyi ilk bulup,
oturan oyunu kazanır. Oyuna diğer eşlerle devam
edilir. Oyun sonunda çocuklara gözleri kapalı iken neler hissettikleri
sorularak, onların duygu ve düşünceleri dinlenir.
ELMA YEME
İki elmaya ip bağlanır. Çocuklar sıra ile elmalara gelip, ellerini kullanmadan
(eller arkada durma) ısırmaya çalışır. Başarılı olanlar alkışlanır. Bu oyunun
sonunda da çocukların duygu ve düşüncelerine yer verilerek, oyun sırasındaki
yaşadıkları problemleri anlatmaları istenir
BEN KİMİM?
Önce öğretmen aile bireylerinden birini taklit eder. Çocuklara “Ben Kimim?”
diye sorar. Doğru tahmin eden, taklit yapma hakkını kazanır. O da birini
(bebek, dede, nine, anne, baba vb.) taklit eder.
YARIMINI BUL, EŞ VE ZIT SÖZCÜKLER OYUNU
Öğretmen oyun için küçük kartlara, yarım meyve-sebze resimleri (her birinden
iki tane olmak üzere) çizer. Bunların bir tanesini kapalı olarak çocuklara
dağıtır ve açmamalarını ister. Bir diğerini de sınıfın değişik yerlerine
saklar. Müzik açılır, çocuklar ellerindeki kartı çevirip, diğer yarımını
bulmaya çalışırlar. İki yarımı eline alıp, sıraya geçen çocuk oyunu kazanır. Çocuklar yarımları tamamladıkça, arka arkaya geçerler.
Sıradakiler 1., 2., 3., olurlar. Oturan çocuklara çeşitli sözcükler verilerek,
bunların eş ya da zıt anlamını söylemeleri istenir.
EŞİNİ BUL OYUNU
Sayışma ile bir ebe seçilir. Diğer çocuklar ayakta halka olurlar. Ebe halkanın
ortasında yerini alır. Müziğin ritmine uyarak, ayakta sekerek dolaşırlar. Ebe
“Eşin yoksa,, eşini bul” deyince, oyuncular istedikleri bir taklit hareketini
yapmaya başlarlar (Oduncu, marangoz, palyaça, bebek, kedi vb.). Ebe yeniden,
“Eşini bul, eşini” deyince, bu sefer birer eş seçer, ebenin etrafında sekerek,
sıçrayarak, zıplayarak dolaşırlar
AYAK YERE BASMAZ
“Ayak Yere Basmaz” oyununda sayışma ile bir ebe seçilir. Ebe “Ayak yere basmaz,
hop cambaz” diyerek, yere basan arkadaşlarını yakalamaya çalışır. Çocuklar yere
basmamak için, sandalye, masa, minder, tahta blok vb. üzerine çıkarlar.
Yakalanan ebe olur. Oyun bu şekilde, çocukların ilgisine göre bir süre oynanır.
ZEHİRLİ EŞYA
“Zehirli Eşya” oyunu için halka olunup, halıya oturulur. Müzik
eşliğinde bir oyuncak, elden ele dolaştırılır. Müzik kesilince, oyuncak kimin
elinde kalırsa, oyundan çıkar. Bu şekilde oyun devam eder, en son kalan oyunu kazanır.
TIRTIL
Çocuklara ağacın dalında yaşayan bir tırtıl oldukları ve dalın ucundaki yaprağa
gitmeleri söylenir. Çocuklardan 2-3 m. ileriye bir yaprak konulur. Çocuklar
sürünerek gidip, yaprağa ulaşmaya çalışırlar. İlk olarak yaprağa dokunan oyunu kazanır.
KABAK OYUNU
“Kabak” oyunu için her çocuk her biri bir sayı alır.
Öğretmen oyunu başlatır. “Olsun, olsun üç kabak olsun”
der. Bu sayıyı seçen çocuk “üç kabak olmasın, altı kabak olsun der.”**Altı
sayısını seçen çocuk, bir arkadaşının sayısını söyleyerek oyunu devam ettirir.
TİLKİ BABA SAAT KAÇ?
Bir ebe seçilir ve ebe karşı duvarda, arkasını dönüp, gözlerini kapatarak
bekler. Derin kolda tek sıra olan diğer çocuklar ebeye “Tilki baba, tilki baba
saat kaç?” diye sorarlar. Ebe bilinen sayılardan birini söyler. Çocuklar
söylenen sayı kadar ebeye doğru adım atarlar. Ebe bakmadan önce adımlamayı
bitirip, hareketsiz beklerler. Ebe hareket edeni oyundan çıkarır. Hareket
etmeden ebeye kadar ulaşıp, sırtına dokunup, başlangıca koşan oyunu kazanır.
KİM BU SAAT?
Çocuklar yerde dağınık otururlar. Bir kişi ebe olur ve gözleri bağlanır. Yerde
oturanlardan biri saat olur ve özgün şekilde saat sesi çıkarır. Ebe sesi takip
ederek saatin yerini ve kim olduğunu bulmaya çalışır.
SAAT OLDUK
12 çocuk yere bir saatin sayıları olacak biçimde dairesel şekilde otururlar.
İki ahşap blok akrep ve yelkovan şeklinde çocukların ortasına konur. Başka iki
çocuk da yelkovan ve akrebi hareket ettirmek üzere görevlendirilirler. Öğretmen
bir saat ifadesi kullanır ve iki çocuk blokları uygun şekilde yerleştirirler.
Yelkovan ve akrebi hareket ettirme görevleri diğer çocuklara da verilerek oyun
sürdürülür.
CÜMLE TAMAMLAMA
“Cümle Tamamlama” oyununda öğretmen cümleyi başlatır. Çocuklar cümleyi
istedikleri biçimde tamamlar (Bu gün......, Atatürk......; 23 Nisan......,
Çocuklar......vb.).
ELLER YARDIMIYLA HAREKETLER
Çocuklardan birer eş seçmeleri istenir. Sonra yönergeler verilir ve çocukların
uygulaması istenir.
Tek elinizle birbirinizi çekin-itin.
İki elinizle birbirinizi çekin-itin.
Parmaklarınızı birbirinize kenetleyip, çekip-itin.
Avuç içlerinizi birbirine bastırarak, itin.
Ellerinizi birbirinizin ellerine vurarak, ses çıkarın
Sırt sırta verip, yanlardan ellerinizi tutarak, birlikte oturup, kalkın.
Birbirinizi kucaklayın.
El sıkışın.
DOKUN-BİL OYUNU
“Dokun Bil” oyunu için öğretmen sınıf içindeki bazı
nesneleri (bebek, makas, top, lego, kalem, mendil vb) görünmeyecek şekilde bir
poşet ya da çuvala (SMG Kitap Çuvalı) koyar. Çocuklar tek tek çuvalın içini
görmeden, ellerini çuval içine sokar ve dokunarak nesneleri tanımaya
çalışırlar. Sert-yumuşak nesneleri eşleme-gruplama çalışması yapılır.
TERSİNE TEBBET
Çocuklar ikişerli eş olup, sınıfın değişik yerlerinde, ayakta dururlar.
Çiftlerden biri ne yaparsa, karşısındaki çocuk onun tersi hareketlerle taklit
eder.
Örn; Sağ kulağını tutmuşsa, diğeri sol kulağını tutar.
Sol ayağını kaldırmışsa, sağ ayağını kaldırır.
Sola dönmüşse, sağa döner
Mutlu ise, mutsuz durur
Gülüyorsa, ağlarmış gibi yapar vb.
Çiftler bu şekilde sınıf içinde gezinebilirler. Bir süre sonra roller
değiştirilir. Yanılan oyunu izler.
GÜNEŞ VE AY
Yere büyükçe bir daire, dairenin içine de hilal şeklinde bir ay çizilir. Önce
çocuklar dairenin çevresinde halka olurlar. Öğretmen “güneş” dediğinde,
dairenin içine dağılırlar. ”Ay” dediğinde, sıkışarak hilâl şeklinin içine
sığmaya çalışırlar. Yanılan, çizgilere basan oyundan çıkar. Yanılmadan ve
çizgilere basmadan oyunu tamamlayanlar kazanmış sayılırlar.
GÜNEŞ OLUŞTURMA
Büyük boyutta fon kartonu ile hazırlanmış olan sarı daire şekli halı üzerine
yerleştirilir. Çocuklar halı üzerine otururlar. Sayışma ile seçilen ebenin
gözleri bağlanır. Önceden hazırlanan sarı üçgen parçaları, görmeden dairenin
çevresine dizerek, ebenin güneş: oluşturmaya çalışması istenir. Arkadaşları onu
yönlendirmek için güneşe yaklaşınca “Sıcak”, uzaklaşınca “soğuk” diye
seslenirler. Güneş ışınlarını, düzgün dizenler alkışlanır.
KARDAN ADAM VE GÜNEŞ
“Kardan Adam ve Güneş” oyunu için, sayışma ile çocuklar arasından bir
güneş seçilir. Diğer çocuklar kar, kardan adam, kartopu, buz vb. olurlar.
Aldıkları rolün gerektirdiği şekilde, sınıf içinde dağılarak dururlar. Güneş
çocukların arasında dolaşır. İstediği çocuklara dokunur. Dokunulan çocuk, yavaş
yavaş erimeyi hareketler yoluyla canlandırır (Gevşer, yere yığılır, su olur, akar
vb.)
FIRTINA-DOLU-KAR
“Fırtına-Dolu-Kar” oyunu, öğretmenin verdiği yönergeler ile
oynanır. Çocuklar ayakta yan yana dururlar. “Fırtına” denilince eller havada
yanlara sallanarak vuu... sesleri çıkarırlar; “dolu” denilince çocuklar
ellerini göğüslerine vurarak ses çıkarırlar; “kar” denilince hiç ses çıkarmadan
parmaklarını sallayarak, karların hareketini canlandırırlar. Yanılan oyundan
çıkar ve arkadaşlarını izler.
SİHİRLİ SANDIK OYUNU
Öğretmen sınıfa bir sandık veya kapalı bir kutu koyar. Bunun sihirli bir sandık
olduğunu ve içinde görünmeyen giysiler bulunduğunu söyler. Sandığı açar.
İçinden bir giysi alıp, giyiyormuş gibi yapar. Çocuklar bu giysinin ne olduğunu
sorular sorarak bulmaya çalışırlar (Nereye giyilir? ince mi-kalın mı? Neden
yapılmış? İç giyim-dış giyim mi?).
TAVŞAN OYUN
Sayışma ile bir “tavşan” ve “tazı” seçilir. Diğer çocuklar elele tutuşup,
ayakta halka olurlar. Tavşan halkanın ortasında durur ve çömelir. Tazı halkanın
dışındadır. Şarkı sözlerine göre taklidi hareketlerle, tavşan kaçar, tazı onu
yakalamaya çalışarak “Tavşan” oyunu oynanır
BİSİKLETLE YOLCULUK
Çocuklara birer sandalye alarak oturmaları söylenir. “Onlara bisiklet ile bir
yolculuğa çıkıyorsunuz, nereye gitmek istersiniz? “ sorusu yöneltilir.
Verdikleri cevaplar dinlenir. Daha sonra ayaklarını ve bacaklarını kullanarak
pedal çevirme hareketleri yapmaları sağlanır. Bisikletlerin dağa doğru
tırmandığı, aşağı doğru indiği, taşlı yolda gittiği vb. yönergeler verilerek
oyun zenginleştirilir.
KOMŞUNDAN/ARKADAŞINDAN MEMNUN MUSUN?
Çocuklar sınıfın içinde dağınık olarak yerleşirler. Ebe istediği arkadaşına
“Komşundan memnun musun?” diye sorar. “Evet” yanıtı alırsa başka bir arkadaşına
gider, tekrar sorar Çocuk da “hayır” diye cevap verir. Ebe” ya kimden
memnunsun?” diye sorar. Çocuk iki yanındaki arkadaşı dışında, başka iki
arkadaşının adını söyler. Bu çocuklar yer değiştirirken, ebe onların yerini
kapmaya çalışır. Açıkta kalan ebe olur, oyun devam eder.
HIRSIZ- POLİS
Sınıf, masalarla hapishane, hırsızların evi ve karakol diye düzenlenir. Kız ve
erkek gruplarından biri polisler; biri hırsızlar olur. Polisler hırsızları
yakalamaya çalışır. Ancak hırsızlar evlerine girdiğinde polis tehdidinden
kurtulurlar. Hapishaneden kaçma serbest ya da engelli olabilir. Hırsızların
tümü yakalandığında roller değişir.
KURT İLE ÇİFTÇİ
Orta alanda halka olunur. Bir çocuk halkanın içinde (kurt); biri
dışındadır(çiftçi). Çiftçi “Tarlamda kim var?” der. Kurt, “ben varım” der.
Çiftçi “geliyorum o zaman!” der ve kurdu yakalamaya çalışır.
Halkadaki çocuklar kurda yardımcı olurken, çiftçiye engel olmaya çalışırlar.
HAREKET PLATFORMU
Koşma, zıplama, sürünme, yuvarlanma eylemlerine elverişli bir şekilde sınıf
çeşitli barikatlarla düzenlenir. Çocuklar tek tek zamana karşı yarışarak
platformu tamamlamaya çalışırlar.
******
OYUNCAK OYUNU
Bütün çocuklar bir halka üzerinde sıralanırlar. Birisi ortadadır. Bütün
öğrencilere birden altıya kadar numaralar verilir. Sonra öğretmen numaralara
isimler verir.
Örneğin ; 1. ler Bebekler,
2. ler Trenler,
3. ler Toplar,
4. ler Tahta askerler,
5. ler Uçaklar,
6. lar Taksiler.
Bundan sonra ortadaki oyuncu, "Trenler" diye bağırır. Tren olan
ikiler, geriye doğru bir adım atarak halka etrafında koşarlar ve tekrar
yerlerine gelirler. Yerine ilk gelen öğrenci elini yukarıya kaldırır ve ortadaki
ile yer değiştirerek, ikinci oyunu o başlatır.
BENİMLE GEL :yağ satarım gibi bir şey!
Bütün öğrenciler bir halka üzerinde yüzleri içe dönük olarak dururlar. Bir kişi
dairenin dışındadır. Dışarıdaki oyuncu halkanın etrafında koşmaya başlayınca
oyun başlar. Koşan oyuncu bir arkadaşının sırtına hafifçe dokunarak "
Benimle gel." der. Dairenin etrafında bir kere koşu, arkadaşının yerini
almaya çalışır. Vurulan oyuncu, arkadaşı kendi yerine gelinceye kadar dokunmaya
çalışır. Bunda başarısız olursa ebe olur ve başka birisini koşturur. Eğer
arkadaşına yerine gelmeden önce dokunursa kendi yine yerine geçer. Arkadaşı
ikinci defa ebe olur.
******
MENDİL DÜŞÜRME : yağ satarım gibi bir şey!
Bütün öğrenciler el ele tutuşur, yüzleri merkeze dönük olarak halka bir
yaparlar. Elinde mendil olan bir oyuncu, halka etrafında koşmaya başlar.
Mendili bir arkadaşının arkasına bırakır, koşusuna devam eder. Yakalanmadan
arkadaşının yerini almaya çalışır. Arkasına mendil konulan öğrenci, mendilin
farkına vardığı anda onu alır ve ebenin arkasından kovalar. Eğer kendi yerine
kadar arkadaşına dokunamazsa ebe olur. Oyunu tekrarlarlar. Eğer
arkadaşına dokunmaya muvaffak olursa kendi yerini alır, arkadaşı ikinci kez
ebeliğe devam eder.
GÜNAYDIN ( BENİMLE GELME )******** : )
Öğrenciler bir halka üzerinde, yüzleri merkeze dönük olarak durur. Bir ebe
halkanın dışındadır. Halkanın etrafında koşarken hafifçe bir arkadaşına
dokunarak, "Benimle gelme." der. İki oyuncu ters istikamette
koşarlar. Karşılaştıkları zaman birbirlerini eğilerek selamlarlar ve
"Günaydın" derler ve boş kalan yeri kapmak için koşularına devam
ederler. Boş yeri kapamayan öğrenci ebe olur ve oyunu tekrarlar.
OYUNCAK KORUYUCUSU:
Öğrenciler yüzleri merkeze dönük olarak bir halka oluştururlar. Dairenin
merkezine bir oyuncak veya bir eşya konur. Bir çocuk bunun muhafızıdır. Bu
öğrenci, elindeki topu halkada bir arkadaşına atar. Halkadakiler topla oyuncağı
devirmek isterler. Bunu kim devirirse o muhafız ile yerini değiştirir, böylece
oyun devam eder.
YUVARLANAN TOPTAN KAÇ
Oyuncular bir halka yaparlar. Ayrılan bir tanesi merkezde durur. Halkadaki
çocuklar bir voleybol topunu ortadaki çocuğa doğru yuvarlayarak onu vurmaya
çalışırlar. Vuran oyuncu ile vurulan oyuncu yer değiştirerek oyuna devam
edilir.
KURT BABA: Çocuklar halka olurlar. Bir kişi kurt babadır ve halkanın ortasında
çömelik vaziyette oturur. Çocuklar şarkıyı söyleyerek halkada dönerler:
“Ormanda dolaşırken, Kurt Baba’ya rastladım ben
Kurt baba Kurt baba ne yapıyorsun?”
Kurt baba bir eylem yanıtı verir. Üçüncü kez sorulduğunda “sizi yiyeceğim!” der
ve çocukları kovalamaya başlar. Yakalanan Kurt baba olur. Oyun bu şekilde
sürer.
ŞİŞE ÇEVİRMECE
Yerde halka olunur. Bir şişe dairenin ortasına konur ve döndürülür. Şişe kime
doğru durursa o öğrenci, bir bilmece, şiir, şarkı vs. söyler ve şişeyi
çevirmeye hak kazanır
HENDEKTE BİR TAVŞAN
Çocuklar yerde halka olarak otururlar. Tavşan ortalarında uyuma rolü yapar.
Avcı halkanın dışındadır. Şarkı bittiğinde tempo tutularak avcı tavşanı
yakalamaya çalışır.
PAMUK ÜFLEME
Masalar dairesel olarak düzenlenir. Çocuklar yuvarlak masanın çevresine
dizilirler. Masanın ortasına bir parça pamuk konur. Çocuklar pamuğa üfleyerek
pamuğu düşürmemeye çalışırlar. Düşüren oyundan diskalifiye olurlar.
BU KİM OYUNU
Çocuklar, yarım halka biçiminde ( yere ta da iskemleye ) otururlar.
Öğretmen sorar:
"-Ben kara gözlü, kıvırcık saçlı bir kız görüyorum; kim bu ?"
Çocuklar, öğretmenin bakmakta olduğu çocuğa bakarak, sorduğu kızın kim olduğunu
bulurlar, adını söylerler.
Aynı oyun, çocukların aşağıda gösterilen başka özellikleri sorularak da oynanır
:
a) Göz renkleri ve biçimleri ( mavi, kahverengi, yeşil, kara, ela, iri,
küçük…vb )
b) Yüz biçimleri ( yuvarlak, uzun…vb )
c) Saç rengi ve biçimi ( kara, sarı, kahverengi, kıvırcık, düz, dalgalı ; uzun,
kısa…vb )
Bu tür oyunlar, usandırmamak koşuluyla, arkadaşlarının çeşitli özelliklerini (
ve bu arada renkleri ) çocuklar öğreninceye kadar sürdürülür.
DOKUNMA OYUNU
Bu oyun kolaydan güce doğru üç aşamada oynanmalıdır. Çocuklar, her üç aşamada
da, tere yada iskemlelere, yarım ay biçiminde oturtulurlar.
a)- Öğretmenin göstermesiyle
Öğretmen, elini kendi başına koyar, çocuklara "başına dokun" der,
çocuklar, öğretmene öykünürler, ellerini kendi başlarına dokundururlar. Aynı
oyun "eline dokun", "dizine dokun", "kulağına
dokun"…vb. sözlerle sürdürülür.
b)- Öğretmen göstermeden
Dokunma oyunu bu kez, öğretmenin söylediği yerlere
kendisi dokunmadan oynanır. Öğretmen buyruk verir, çocuklar yaparlar.
c)- Şaşırtma yapılarak
Çocuklar, öğretmenin "dokun" dediği yerleri iyice öğrendikten sonra,
aynı oyun, bu kez de şaşırtmacalı olarak oynanır. Öğretmen, kimi kez söylediği
yere dokunur ; kimi kez de başka yere dokunur. Örneğin; kendisi," kendi
koluna dokunurken, çocuklara "başına dokun" der. Çocuklar ( öğretmenin
kendi koluna dokunarak yaptığı şaşırtmacaya kanmadan ) kendi başlarına
dokunabilmelidirler.
Doğal ki, bütün çocuklar doğru yere şaşırmadan dokunmayı yapabilirler. Kimi
doğru, kimi yanlış yapabilir. Bu durumda ise gülüşmeler olur, neşeli bir ortam
oluşur. Oyuna başka başka zamanlarda, çocuklar şaşırmadan yapıncaya kadar
yinelenebilir.
DÖRTLÜ DOKUNMA OYUNU
Dörtlü dokunma oyunu."başımız-omzumuz-dizimiz-ayağımız"
sözleri söylenerek ve söylenen yerlere dokunularak oynanır. Oynayış sırasında
devinimler gitgide hızlandırılabilir. Bu hızlandırma sırasında çocukların soluk
almaları güçleşeceğinden, sözcükleri söylememeleri istenir, bunun yerine
öğretmen söyler, çocuklar yapar. Bu uygulama biçimiyle oyun, aynı zamanda,
kolay beden eğitimi işlevi de görür.
ZIP ZIP ZIPLA OYUNU
Çocuklar oyun alanında, aşağıda gösterilen sözleri tekerleme gibi söylerler ve
belirtilen devinimleri tekerlemeye uyarak yaparlar.
Zıp zıp zıpla ( tek ayakla zıplanır )
Hop hop hopla ( iki ayakla hoplanır )
Top top topla ( Son iki hecede yere çömelinir )
ÇEVİR SALLA OYUNU
Çocuklar yere otururlar. Öğretmen aşağıda gösterilen sözleri söyler,
devinimleri yapar. Çocuklar da, aynı devinimleri, öğretmene öykünerek yaparlar.
Başını çevir, çevir ( başlar soldan sağa, sağdan sola çevrilir )
Başını salla, salla ( Başlar sağa-sola, öne-arkaya sallanır )
Kolunu çevir, çevir ( kollar önden arkaya, arkadan öne çevrilir )
Kolunu salla, salla ( kollar, aşağıya indirilir, avuçlar yere birbirine koşut
olarak önde tutulur, soldan sağa, sağdan sola sallanır, sonra da yine iki kol
birbirine koşut olarak, ön tarafta bir daire çizecek biçimde sallanır. )
BÜYÜ BÜYÜ, KÜÇÜL KÜÇÜL OYUNU
Çocuklar ayakta durur. Öğretmen, aşağıda sözleri söylerken, çocuklar bu sözlere
göre devinimler yaparlar. Önce büyü büyü, sonra da küçül küçül oyunu oynanır.
Büyü büyü
Kollarını yukarıya kaldır
Daha çok kaldır, daha çok kaldır
Ayak parmaklarının ucuna bas
Daha çok yüksel, daha çok yüksel
Büyü büyü kocaman ol, büyü büyü kocaman ol…
( Çocuklar en çok yükseldiklerinde, ara vermeden küçül küçül oyununa geçilir )
Küçül küçül
Kollarını indir
Çömelerek büzül
Daha çok büzül, daha çok büzül
Küçül küçül, minicik ol…
KİM YOK OYUNU
Çocuklar yere oturtulur. İçlerinden birini ebe seçerler. Ebe başını öğretmenin
kucağına koyar, gözlerini yumar. ( çocuk gözünü, bir başka yerde de yumabilir )
Öğretmen, ebeye sezdirmeden, bir çocuğu işaretle dışarıya çıkartır. Ebe
gözlerini açar; Öğretmen ebeye "Kim yok ?" diye sorar. Çocuk bilirse
ebelikten kurtulur. Adı bilinen çocuk ebe olur. Ebe, üç ad saydığı halde bilemezse
yeniden ebe olur, yumulur.
KİM YOK OYUNU 2
Çocuklar yerde bağdaş kurarak otururlar. Bir kişi ebe seçilir ve gruba arkasını
döner. Öğretmen bir çocuğun üzerine bir örtü örter ve ebe kimin üzerine örtü
örtüldüğünü tahmin eder. Sonraki oyunda üzerine örtü örtülen ebe seçilir
RENGİ NEDİR OYUNU
Bu oyun çocuklara renkler öğretildikten sonra oynanır. Renkleri pekiştirme,
dikkati arttırma oyunudur.
Öğretmen, küme halindeki çocuklara, üstlerindeki giysilerin, duvarların, kitap
kaplarının, blokları, araç-gereç ve oyuncakların vb. renklerini sorar, çocuklar
söylerler. Bunlar içinden, özellikle 4-5 nesnenin rengine dikkat çeker.
Daha sonra çocuklar bir ebe seçerler. Ebe yumulur, Öğretmen ebeye,
"Ali'nin kazağının rengi nedir ?" diye sorar. Ebe bilirse ebelikten
kurtulur, alkışlanır. Bilinen çocuk ebe olur. Ebelik bilinceye kadar devam
sürer.
"Rengi nedir ?" sorusunu, öğretmen yerine herhangi bir çocuk da
sorabilir. Ebe değiştikçe, soran çocuk da değişebilir. Soran çocuk da ebe gibi
seçimle belirlenebilir.
HANGİSİ YOK OYUNU
Üniteye uygun birkaç nesne, varsa bir masanın üzerine ( ya da oyun alanına )
konulur. Her biri çocuklara "Bunun adı nedir ?" diye gösterilerek
sorulur. Çocuklar her nesnenin adını söylerler, yinelerler.
İçlerinden biri ebe seçilir, dışarı çıkarılır. Ebe dışarıdayken, nesnelerden
birisi saklanır. Ebe içeri çağırılır. "Demin burada bulunan nesnelerden
hangisi yok ?" diye sorulur. Bilirse ebelikten kurtulur, kurtulan çocuk,
bir başka çocuğu ebe seçer. Oyun böylece sürer.
SES TANIMA OYUNU
Öğretmen oyun alanına bir kaç çalgı getirir.( flüt, melodika, mandolin,
bağlama, akordeon, keman…vb.)
Bu çalgıları birer birer çalarak ( adları, biçimleri ve sesleriyle ) çocuklara
tanıtır. Çocukların öğrendiklerini saptadıktan sonra, bir çalgıyı alır, çalar
ve çocuklara sorar "Bu ses hangi çalgının sesidir ?"… Çocuklar
yanıtlarlar.
Ancak öğretmen, soru sormak için çalgıyı çalmadan önce ( bir paravanın yada
kukla sahnesinin arkasına ) saklanır. Çocuklar çalgıyı görmezler. Sesinden
tanımaya çalışırlar.
Bu oyun daha sonra, her çocuğa ayrı ayrı sorularak da oynanmalıdır. Aynı oyun,
teybe alınmış çalgı sesleriyle oynanabileceği gibi, hayvan seslerini tanıtmak
amacıyla teybe alınacak hayvan sesleriyle de oynanmalıdır.
BEN KİMİM OYUNU
Çocuklar yarım halka biçiminde otururlar. Bir ebe seçerler. Ebenin gözleri
kapatılır. Öğretmenin işaret ettiği bir çocuk kalkar, gelip ebeye sorar :
"Ben kimim ?" der. Ebe, soran çocuğu, sesinden tanırsa, ebelikten
kurtulur, soran çocuk ebe olur. Ebe bilemezse, ebeliği sürer. Başka çocuk sorar.
Bu oyun hayvan seslerini tanıtmak amacıyla da oynanır. Soran çocuk, bir hayvan
sesi çıkarır, "Ben hangi hayvanım ?" diye sorar. Öteki kurallar
aynıdır.
TATMADAN BUL OYUNU
Öğretmen çocuklara, bir yiyeceğin tadını ve özelliklerini söyler. Bunun adını
bulmalarını ister. Bulan çocuk alkışlanır. Bu oyun, çocukların tanıdıkları
çeşitli yiyecekler tanımlanarak da oynanır.
Örneğin: "Sarı kabuklu, sulu, çekirdekli, tadı ekşi, çaya, çorbaya,
salataya sıkılır; bunun adı nedir ?"diye sorulur. "Limon"
olduğunu bilen çocuklar alkışlanır.
PANDUF EŞLEME
********** Çocuklar oyun alanında yerde otururlar. Tüm panduflar ortaya
toplanır. Panduf çiftleri birbirinden ayrılarak karışık bir görüntü
oluşturulur. Sayışmaca ile iki çocuk seçilir. Başla komutuyla müzik eşliğinde
çocuklar pandufları eşleştirerek kendi alanlarına biriktirirler. Panduflar
tükenince her iki çocuğun da birikimi sayılır. Fazla eşleştirme yapan
alkışlanır.
GEZEN YÜZÜK
Uzun bir ipe bir yüzük geçirilir. İpin iki ucu birleştirilerek düğümlenir. Bir
ebe seçilir. Çocuklar iki elleriyle ipi dışarıdan tutarak, ip çevresinde bir
halka oluştururlar. Çocukların elleri ip üzerinde birbirine daha yakın durur.
Oyun başladığı zaman, ebe ortada durur; ipe geçirilmiş yüzük,
bir çocuğun, ipi tutan eli altında saklanır. Halkadaki çocuklar, bu yüzüğü
ebeye göstermeden birbirlerine aktarırlar. Çoğu kez de, ebeyi şaşırtmak için,
aktarır gibi yaparlar. Bu arada ( yüzük yüzük nerdesin, acep hangi eldesin )
sözlerini söylerler. Ebe yüzüğün kimde olduğunu bulmaya çalışır. Bulabildiğini
sandığı an "Durun !" der. Çocuklar dururlar. Ebe yüzüğün kendisinde
olduğunu umduğu üç arkadaşına, ellerini açmalarını söyler; ( önce birine,
bulamazsa ikincisine, onda da bulamazsa üçüncüsüne "elini aç" demek
hakkı vardır.) yüzüğü bulursa, ebeliği biter; yüzüğü bulduran çocuk ebe olur.
Bu oyun yere oturularak da oynanabilir.
BÜLBÜL KAFESTE
Çocuklar el ele tutuşarak bir halka oluştururlar. Bu halka bülbül kafesi olur.
Öğretmen, çocuklar arasından iki üç "bülbül" seçer. Bülbüller kafes
içinde dolaşırlar.
Oyun sırasında, halkadaki çocuklar,"bülbül kafeste" sözlerini
yineleyerek ve ellerini (halkayı bırakarak ) çırpmaya başlarlar. Bu sırada
bülbüller halkadan çıkmaya çalışırlar. Halkadaki çocuklar, bülbülleri kafesten
dışarı çıkarmamak için**( bülbül nereden çıkmak istiyorsa oradaki çocuklar )
hemen birbirlerinin ellerini tutarlar, kafesin açık yerini kapatırlar.
Kafesten ( arkadaşlarının kolları, bacakları arasından ) kaçabilen bülbüller oyunu kazanmış olurlar.
HACIYATMAZ
Çocuklar üçer kişilik kümelere ayrılırlar. Her kümede iki çocuk yüz yüze ve
karşılıklı durur; üçüncü çocuk ise bu iki çocuğun arasında ( iki arkadaşının
birini sağına, ötekini soluna alacak şekilde, dimdik ve kaskatı )durur.
Ortadaki çocuğa iki çocuktan biri, Hacıyatmaz'ı ötekine, öteki de birinci
çocuğa doğru, omuzlarından iter. Yandaki çocuklar, Hacıyatmaz'ı düşürmemeye
özen gösterirler. Oyunun yinelenmesinde, ortadaki çocuk yana geçer. Üç çocuk da
Hacıyatmaz olduktan sonra oyun biter.
KUTU KUTU PENSE
Çocuklar el ele tutuşur bir halka oluştururlar. Aşağıdaki sözleri şarkısıyla
söyleyerek sağa yada sola dönmeye başlarlar. Şarkı içinde adı söylenen çocuk
arkasını döner, halka içinde dönerek ve şarkı söyleyerek oyunu böylece sürdürür. Bütün çocuklar arkasını dönünce, şarkı sözleri
"bütün çocuklar önüne dönse" biçiminde söylenir ve çocuklar önlerine
dönerler. İstenirse oyun bir kez daha yinelenir.
Kutu kutu pense
Elmayı yense
Arkadaşım Ayşe ( dönmesi istenilen çocuğun adı söylenir.)
Arkasını dönse
ÇÜRÜK YUMURTA
Çocuklar arasından bir ebe seçilir. Öteki çocuklar halka olup çömelirler,
ellerini dizleri önünde kenetlerler. Oyun başlayınca ebe, halkanın ortasında
dolaşır. " Bu yumurta sağlam mı ? Çürük mü ? "der ve bir arkadaşının
başına, önden hafifçe iterek dokunur. Dokunulan çocuğun, düşmeden ve çömelir
durumda dengede kalması gerekir. Dengesi bozulup geriye ( ya da denge
sağlayayım derken ileriye ) düşen ya da kenetli elleri çözülen çocuk yanmış
olur, oyun dışı kalır. Sona kalan bir kaç çocuk alkışlanır. İstenirse oyun
yinelenir.
ZIPÇIKTI ÇİÇEK AÇTI
Çocuklar halka biçiminde çömelirler. Oturan çocuklar, " zıpçıktı çiçek
açtı" denilince, hızla ayağa kalkar, kollarını yana açar ve yine
çömelirler. Öğretmen bunun tersini de söyler: " zıpçıktı çiçek
açmadı" diyebilir. Bu durumda çocuklar çömelir durumlarını
bozmayacaklardır." Zıpçıktı çiçek açtı" denilince çömelir kalan ya da
"zıpçıktı çiçek açmadı" denilince ayağa kalkan çocuk, yanmış olur;
oyun dışı kalır.
ÇÖMLEĞİMDE NE VAR ?
Bir ebe seçilir. Öteki çocuklar halka olur, çömelirler. Ebe halkanın dışında dolaşır.
İstediği bir oyuncunun yanında durur ve sorar :
Ebe : Çömleğinde ne var ?
Oyuncu : Yağ var, bal var.
Ebe : Satar mısın ?
Oyuncu : Satmam.
Ebe : Tattırır mısın ?
Oyuncu : Tattırmam
Ebe : ( oturan oyuncunun eline hızla vurur ve "Al öyleyse, sen o yoldan,
ben bu yoldan" der ve halkanın çevresinden dolaşarak aynı yere gelmek
üzere koşmaya başlar )
Eline vurulan oyuncu da, hemen yerinden kalkar, ebenin koştuğu yönden değil,
ters yönden halkanın çevresinde koşmaya başlar. İkisinin de amacı, boşalan yere
önce gelip çömelmektir. Kim önce gelirse o çömelir; öteki ebe olur. Oyun
böylece sürer.
PARMAK ŞIKLATMA
Bu oyun, kolaydan zora doğru, üç aşamada oynanmalıdır.
Çocuklar halka olur, otururlar.Öğretmenin göstermesiyle ve hep birlikte
Öğretmen "bir-iki" der, iki avucunu sayma temposuyla dizlerine vurur.
Çocuklar öykünerek yaparlar, aynı devinim bir kaç kez yinelenir. Öğretmen
"üç-dört" der, iki avucunu sayma temposuyla birbirine vurur. Çocuklar
öykünerek yaparlar. Öğretmen "bir-iki-üç-dört" der ve avuçlarını iki
kez dizlerine, iki kez de birbirlerine ( sayma temposuna uyarak ) vurur.
Çocuklar öykünürler, yinelerler. Buraya kadar alıştırma yöntemiyle öğretilen
sayma-vurma işlemi pekiştikten sonra öğretmen, parmak şıklatmayı gösterir,
anlatır; çocuklara birer birer ve topluca yaptırır. Öğrenildiğini saptadıktan
sonra, sayarak parmak şıklatmaya geçer. Öğretmen "beş-altı" der, sağ
ve sol elleriyle ( sayma temposuna göre ) parmaklarını şıklatır. Çocuklar
öykünerek yaparlar, gerektiği kadar yinelenir. Son aşamada öğretmen,
"buraya kadar ayrı ayrı öğrenilmiş olan sayma-yapma devinimlerini
birleştirir"; "bir-iki-üç dört-beş-altı " diye sayarak,
sırasıyla iki kez dizlerine, iki kez ellerine vurur, iki kez de parmaklarını
şıklatır. Çocuklar da öğretmene öykünerek ve tempoya uyarak yaparlar. Bu oyun
iyice öğrenildikten sonra, alıştırmalar yaptırılmadan, birden altıya kadar
sayılarak gereken devinimler yaptırılır. Öğretmen, çocukların dikkatlerini,
ritmik duyuşlarını ve reflekslerini geliştirmek amacıyla, sayma-yapma temposunu
hızlandırabilir, ağırlaştırabilir.
ACI-TATLI OYUNU
Çocuklar sıra biçiminde yan yana dizilirler. Öğretmen karşılarına geçer, acı,
ekşi, tatlı vb. tat bildiren sözcükleri söyler. Acı denilince, çocuklar hep
birlikte, ağızlarını açıp elleriyle ağızlarını yelpazeleyerek, ağızlarının
acıdan yandığını belirtmeye çalışırlar. Ekşi denilince, yüzlerini buruşturup
ekşi yemişler gibi mimikler yaparlar. Tatlı denilince, tatlı yemiş gibi damak
şaklatıp gülümserler.
TADINDAN BUL
Çocuklar yan yana dizilirler. Bir ebe seçilir. Önceden bir tabak içinde
hazırlanmış çeşitli yiyeceklerden bir tanesi çocuğa tattırılır. Bunun ne olduğu
sorulur. Gözleri önceden bağlanmış olan ebe, görmeden yediği yiyeceğin tadını
düşünür, adını bulur, söyler. Bilen alkışlanır.
ELLEM BÜLLEM OYUNU
Çocuklar yere otururlar. İçlerinden biri ebe seçilir. Ebe, oturan çocuklara
eliyle dokunarak aşağıdaki tekerlemeyi sayışma gibi söyler. Son hece
söylenirken ebe hangi çocuğa dokunmuşsa o çocuğu sorguya çeker.
Ellem büllem
Epelek sepelek
Sarı kızın satması
Kara koyunun dolması
Al bunu çek bunu
Ebe **** : Hamam önüne vardın mı ?
Çocuk : Vardım.
Ebe******: Benim devemi gördün mü ?
Çocuk**: Gördüm.
Ebe******: Çullu muydu, çulsuz muydu ?
Çocuk**: Çulluydu.
Ebe******: Benim devem çulsuzdu, bilemedin.
Ebe**** : Yolda tavuk gördün mü ?
Çocuk : Gördüm.
Ebe**** : Ak mıydı, kara mıydı ?
Çocuk : Karaydı.
Ebe**** : Benim tavuğum ak idi, bilemedin.
Ebe**** : Develerime tuzlu su mu içirdin, tuzsuz su mu ?
Çocuk : Tuzlu su içirdim.
Ebe**** : Vah vah benim develerimin ciğerlerini yakmışsın ha !… ve çocuğu
kovalamaya başlar, çocuk kaçar. Yakalanan çocuk ebe olur. Yakalayamazsa ebeliği
devam eder. Oyun böylece sürdürülür.
KARŞITINI BUL
Öğretmen, "ben size bir sözcük söyleyeceğim, siz de o sözcüğün taşıdığı
anlamın karşıtı anlam taşıyan bir sözcük bulup söyleyeceksiniz" der.
Örneğin ; büyük-küçük, şişman-zayıf, beyaz-siyah, uzun-kısa, kalın-ince vb.
öğretmen söyler, çocuklar yanıtlar.
YATTI KALKTI OYUNU
Her çocuğa bir ad konur. Bu ad bildikleri sebze, meyve ya da çiçek adı
olabilir. Çoc
hepbirlikte daire
olunur...ortaya bir çocuk geçer.hepsi birbirinden farklı oyuncaklar ortadaki
çocuğun önüne konur ve gözleri bağlanır.bir tane yasak oyuncak seçilir.ortadaki
çocuk gözleri bağlı iken tek tek oyuncak seçer,eline alır ve ''YASAK MI
??''diye sorar arkadaşlarına.eğer oyuncak yasak değilse ''HAYIR YASAK DEĞİL''
eğer yasak ise ''EVET YASAK '' diye çocuk yönlendirilir.çocuk yasak oyuncağı
eline almadığı sürece oyun böyle devam eder bu arada ortadaki öğrenci yasak
olmayan oyuncakları bir poşetin içine toplar yasak oyuncağı bulupta yandığı zaman gözleri açılır ve
topladığı oyuncakları sayar...en çok oyuncak toplayan kişi alkışlanır....:D:D:D
benim çocuklarım bu oyuna bayılıyorlar...
OYUNUN ADI : Mektup Var
YAŞ GRUBU : 61–72 ay grubu
GELİŞİM ALANI : Zihinsel ve sosyal gelişime yardımcı olur.
AMAÇ : Grup içinde uyum sağlamayı öğretmek ve dikkatini arttırmak
MATERYAL : ---------------
OYUNUN OYNANMASI:
Yarışmacılar yanyana dizilirler.Bir çocuk ebe olur.Hepsine bir kent adı
verilir.Biraz ileriye bir kale çizilir.Ebe yarişmacılarla kale arasında durur
ve ‘’ Size bir mektup var’’ diye bağırır.Çocuklar hep birden ‘’ Nereden? ‘’
diye sorarlar.Ebe ise bir kent söyler.Adı söylenen çocuk fırlayıp ebeyi tutmaya
çalışır.Ebeyi kaleye varmadan yakalayabilen çocuk ebe olur.
OYUNUN ADI : Mısır Patlatma
YAŞ GRUBU : 61–72 ay grubu
GELİŞİM ALANI : Psikomotor ve Bilişsel Gelişim
AMAÇ : Çocukların beden gelişimine yardımcı olmak ve dikkatini arttırmak
MATERYAL : ---------------
OYUNUN OYNANMASI:
Oyuncular küçük bir halka yapar ve çömelik duruma geçerler.oyunu yöneten:
- ‘’Şimdi hep birlikte mısır patlatacağız.Ocağımızı yakalım,mısırları tavaya
koyalım,içine biraz yağ koyalım,lezzetli olması içinde içine biraz tuz atalımve
mısırlarımızın ısınmasını bekleyelim.Mısırlarımız yavaş yavaş ısınmaya
başladı.En alttaki mısır ısınmaya başladı ve patladı’’,der.Oyuncular ‘’Pat’’
sesi çıkararak zıplarlar.Oyunun yönetmeni :
- ‘’İki mısır daha ısındı ve patladı’’ der.Oyuncular iki defa pat sesi çıkarıp,zıplarlar.Oyunu
yöneten,istediği biçimde mısırları patlatarak oyunu uzatır.’’Mısırların
hepsi ısındı’’ der ve çocuklar ‘’Pat’’sesi çıkararak zıplamaya başlarlar.
OYUNUN ADI : Kapalı Gözle Nişan Alma Oyunu
YAŞ GRUBU : 5-6-7 yaş grubu
GELİŞİM ALANI : Bilişsel Gelişim
AMAÇ : Çocukların duyu organlarını ve dikkatlerini geliştirmek.
MATERYAL : Yazı Tahtası,Tebeşir
OYUNUN OYNANMASI:
Öğretmen yazı tahtasına,çocukların boyunu aşmayacak bir yükseklikte iç içe üç
daire çizer.Yazı tahtasının 4-5 adım karşısına bir oyuncu
yerleştirilir.Öğretmen oyuncuya:
- ‘’Gözlerin bağlı olarak bu dairelerin en küçüğüne parmağını değdirebilirsen oyunu kazanacaksın ve Günün nişancısı olarak ilan edileceksin’’ der.Bundan sonra
her oyuncu birer kez şansını dener.En küçük daireye nişan alanlar alkışlanır ve
Günün nişancısı olurlar.
OYUNUN ADI : Yağmur,Kar,Fırtına
YAŞ GRUBU : 3-6 yaş grubu
GELİŞİM ALANI : Psikomotor Gelişim
AMAÇ : Çocukların küçük kaslarını ve dikkatini geliştirmek.
MATERYAL : -----------
OYUNUN OYNANMASI:
Oyuna başlamadan önce Yağmur,Kar,Fırtına sözcüklerinin karşılığında yapılacak
hareketler çocuklara öğretilir.Yönetici,yağmur dediği zaman oyuncular parmaklarını yere doğru çevirerek kollarını aşağı yukarı indirip
kaldırmaya başlar.Kar denildiğinde eller göğüse vurulur.Fırtına denildiğinde
bütün oyuncular ‘’vuuuuuuu’’ seslerini çıkarır ve el çırpmaya başlarlar.Önce
oyunun bir denemesi yapılır,daha sonra oyuna geçilir.Oyunda değişiklik olarak
‘’Benim söylediğimi yapın.Sizi şaşırtmak için bazen yanlış hareketler
gösterebilirim’’der.Oyunda yanılanlar seyirci olarak kalır,hareketlere
katılmazlar.
OYUNUN ADI : Kedi Fareyi Bul
YAŞ GRUBU : 5-6 yaş grubu
GELİŞİM ALANI : Zeka Gelişimi ve Psikomotor Gelişimi
AMAÇ : Çocukların duyu gelişimine yardımcı olur, hareketlerini belli bir
seviyede tutar,zeka gelişimine yardımcı olur.
MATERYAL : -----------
OYUNUN OYNANMASI:
Çocuklar arasından bir kedi seçilir.Bunun yüzü duvara döndürülür.Diğer
oyunculardan biri fare olur.Bunu kedi bilmemelidir.Öğretmen kediyi yanına çağırir
ve:
-‘’Arkadaşların arasında bir fare saklanmış.Sen bunu yakalarsan bütün
arkadaşların kedi gibi miyavlayacaklar,ama uzağında olursan hiçbirinin sesi
çıkmayacak ‘’ der. Bundan sonra kedi yavaş yavaş arkadaşları arasında dolaşmaya
başlar.Ne zaman kedi miyavlamaları fazlalaşırsa fareye
yaklaştığını anlar ve onlar arasından asıl fareyi bulmaya çalışır.Oyunu
kazanırsa o da arkadaşları arasından bir kedi seçme hakkını kazanır.
EŞLİ DUYGULAR OYUNU
Eşli oynanacak bir oyundur. Eşler oyun başlamadan belirlenir. Her duygu adına
eşli yapılabilecek bir hareket tayin edilir. Örneğin mutluluk deyince eşler bir
birine sarılır. Kızgınlık deyince eşler birbirlerine sırtlarını dönerler vs.
Müzik eşliğinde dans edilir. Müzik susar ve öğretmen bir duygu adı söyler.
Eşler doğru hareketi yapmaya çalışırlar.
OYUN ÇEŞİTLERİ
1.GELİŞİM ALANI:Psikomotor gelişim
OYUNUN ADI:Yarışma
HEDEF:Küçük kaslarını kullanma
DÜZEY:4-5yaş
ARAÇ-GEREÇ:Önden düğmeli iki yelek
OYUNDAKİ ÇOCUK SAYISI:4 veya daha fazla(sayı çift olmalı)
UYGULAMA:Sınıf 2 gruba ayrılır.Düğme sayısı aynı olan yelekler her iki takımın
ön sırada yer alan oyuncusuna verilir. “Başla” komutu verilince ilk oyuncu
yeleği giyer,düğmeler,düğmelerini açar,üzerinden çıkarıp arkasındaki oyuncuya
verilir. Oyun böylece devam eder. İlk bitiren takım birinci olur.
OYUN ANALİZİ:Aletli oyun .Basit kuralları var.Oyunda cinsiyet farkı yok.Komut
verme var. Oyuncu sayısına göre oyun Grup oyunudur.Rekabet var.Yaşa göre
oyun(4-5yaş oyunu).Eğlendirici oyun.Hareketli oyun.Mekana
göre oyun(kapalı).Süre sınırı yok.
2.GELİŞİM ALANI:Psikomotor gelişim
OYUNUN ADI:Zıp-zıldır
HEDEF:Büyük-küçük kaslarını kullanabilme
DÜZEY:4-6yaş
ARAÇ-GEREÇ:Yok.
OYUNDAKİ ÇOCUK SAYISI:10 veya daha fazla
UYGULAMA:.Öğretmen çocuklara oyunu şöyle açıklar.
Çocuklar ben zıp dediğim zaman bütün başlar öne eğilecek zıldır dersem
başlarınızı yukarıya kaldıracaksınız.Öğretmen birkaç kez ( zıldır-zıp-
zıp-zıldır) sözlerini tekrarladıktan sonra oyunu biraz daha zorlaştırır.
Çocuklar ben hangi sözcüğü önce söylersem siz o hareketi yapacaksınız.Örneğin
zıldır-zıp dersem başlar yukarı kalkacak,zıp-zıldır dersem başlarınızı aşağı
indireceksiniz der ve oyuna başlar.Şaşıran oyuna katılmaz.
OYUN ANALİZİ:Aletsiz oyun.Kuralları var. Süre sınırı yok.Komutlu oyun. Grup
oyunudur.Rekabet yok. Oyuncu sayısına göre oyun.Strateji gerektiren bir
oyun.Dikkati güçlendirir.Yaşa göre oyun(4-6 yaş).Mekan (açık da olabilir
kapalıda)göre oyun.Hareketli oyun.
3.GELİŞİM ALANI:Psikomotor gelişim
OYUNUN ADI:Oyuncak tanıma
HEDEF:Küçük kaslarını kullanabilme
DÜZEY:4-6yaş
ARAÇ-GEREÇ:Plastik,tahta ve dolgu hayvan ve oyuncak bebek
OYUNDAKİ ÇOCUK SAYISI:10 veya daha fazla
UYGULAMA:Ebe seçilen çocuğun gözleri bir eşarpla bağlanır.Torba içine konulan
hayvan ve bebekler tek tek çektirilir ve çekilen oyuncağın ebe tarafından elle
yoklanarak adını söylenmesi istenir.Ebe her doğru söylediğinde diğer çocuklar
doğru diyerek onu alkışlarlar ve en çok doğruyu bulan oyunu kazanır.
OYUN ANALİZİ:Aletli bir oyun.Cinsiyet farkı yok.Bireysel oyun.Eğlendirici
oyun.Yaşa göre oyun(4-6).Oyuncu sayısına göre oyun.Mekana göre
oyun(kapalı).Kuralları var.Sözlü oyun.Rekabet yok.Yetenek gerektiren bir oyun
aynı zamanda da düşündürücü bir oyun.Süre sınırı yok ama konulabilir. Grup
oyunudur.
4.GELİŞİM ALANI:Zihinsel gelişim
OYUNUN ADI:Sağ-sol
HEDEF:Sağ ve sol kavramını kullanabilme
DÜZEY:6yaş
ARAÇ-GEREÇ:Yok.
OYUNDAKİ ÇOCUK SAYISI:10 veya daha fazla
UYGULAMA:Oyuncular,halka yapacak biçimde ayakta dururlar.İçlerinden biri ebe
olur.Ebe istediği bir arkadaşının karşısına geçer,ona :
-Sol elini kaldır.
-Sağ elinle kulağını göster.
-Başını sola eğ.
-Sağ omzunu öne çıkar gibi emirler verir.Oyuncu ebenin emirlerini doğru olarak
yaparsa;ebe başka bir oyuncunun yanına gider,buna benzer sorular
sorar.Söylenenleri doğru olarak yapmayan oyuncu ebe olur.Oyuna böylece devam
edilir.
OYUN ANALİZİ:Eğitici bir oyun.Cinsiyet farkı yok. Yaşa göre oyun(6yaş).Oyuncu
sayısına göre oyun.Rekabet yok. Grup oyunu.Komut verilerek
oynanır.Aletsiz oyun.Süre sınırı yok.Mekana göre oyun(kapalı ya da açık).
Dikkat gerektiren bir oyun.Sözlü oyun.
5.GELİŞİM ALANI:Zihinsel gelişim
OYUNUN ADI:Hayvanlar
HEDEF:Hayvanları yaşadığı yere göre sınıflayabilme.
DÜZEY:5 yaş
ARAÇ-GEREÇ:Yok.
OYUNDAKİ ÇOCUK SAYISI:10 veya daha fazla
UYGULAMA:Öğretmen eliyle hava ,su veya kara işareti yapar.
Kara:Bir elle düz bir çizgi.
Su:Bir elle eğri çizgi.
Hava :İki elle çember çizilerek belirlenebilir.
Öğretmen bu işaretlerden birini yapar., bir öğrencinin adını söyler. O öğrenci
orada yaşayan bir hayvanın adını söyleyecektir.Doğru söylerse başka bir
arkadaşına aynı şekilde soru sorar. Yanlışsa veya bilemezse öğretmen.başka bir
öğrencinin adını söyler.
Not:Aynı oyun kara,hava ve deniz taşıt araçları konu edilerek de oynanabilir.
OYUN ANALİZİ:Eğitici bir oyun.Cinsiyet farkı yok. Yaşa göre oyun(5yaş).Oyuncu
sayısına göre oyun.Grup oyunudur. Aletsiz oyun.Süre sınırı yok.Dikkat
gerektiren bir oyun.Mekana göre oyun(kapalı ya da açık).Rekabet yok.Sözlü oyun.
6.GELİŞİM ALANI:Dil gelişimi
OYUNUN ADI:Şapka çıkarmak.
HEDEF:Verilen bir konu üzerinde anlamlı cümleler kurabilme.
DÜZEY:5-6 yaş
ARAÇ-GEREÇ:Şapka ,resimler,kaset çalar
OYUNDAKİ ÇOCUK SAYISI:5-6
UYGULAMA:Şapkaların altına resimler konulur.Çocuk istediği şapkayı
kaldırır.,şapkanın altında bulduğu resim konusuyla ilgili 2dk veya 1dk cümleler
kurarak konuşur.Kaset çalara konuşmalar kaydedilir daha sonra dinlenir.En akıcı
ve anlamlı konuşanlar sıralanır.
OYUN ANALİZİ: Eğitici bir oyun.Düşündürücü bir oyun.Cinsiyet farkı yok. Yaşa
göre oyun(5-6yaş).Oyuncu sayısına göre oyun.Bireysel oyun.Aletli bir oyun.Kurallar
var.Sözlü oyun. Çok amaçlı bir oyun(hem zihin hem de dil gelişimine yönelik bir
oyun.)Yetenek gerektirir.(örneğin;konuşması güzel olmalı.)Süre sınırı
var.Rekabet var.(En güzel konuşan olmayı istemek.)
7.GELİŞİM ALANI:Sosyal gelişim
OYUNUN ADI:Trafik oyunu
HEDEF: Toplumsal yaşamın nasıl sürdüğünü anlayabilme.
DÜZEY:5 yaş
ARAÇ-GEREÇ:Renkli kartonlar,kaset çalar
OYUNDAKİ ÇOCUK SAYISI:10 veya daha fazla
UYGULAMA:Çocuklar oyun alanında değişik taşıt adlarını
alırlar.(otomobil,kamyon,otobüs,minibüs…gibi)Müzik eşliğinde:
“ Yeşil ışık geç” sözleri ile çocuklar istedikleri yönlere koşarlar,ancak:
“ Kırmızı ışık dur,sarı ışık bekle” denilince herkes olduğu yerde bekler.
“yeşil ışık geç,kendine bir eş seç” sözlerine sıra gelince,isteyen oyuncu
kendine bir eş seçer ve kol kola girer.Tek kalan ebe olur.
OYUN ANALİZİ: : Eğitici bir oyun.Cinsiyet farkı yok. Yaşa göre
oyun(5yaş).Oyuncu sayısına göre oyun(sayı çift olmalı).Grup
oyunudur.eğlendirici bir oyun.Rekabet yok. Mekana göre oyun(kapalı ya da açık)
.Aletli bir oyun.Kurallar var.Sözlü oyun.Müzikli oyun.Hareketli oyun. Dikkat
gerektiren bir oyun.Süre sınırı yok.
8.GELİŞİM ALANI:Estetik ve yaratıcılığın gelişimi
OYUNUN ADI: Dans eden yağmur damlaları
HEDEF:.Büyük –küçük kaslarını kullanarak özgün bir ürün meydana getirebilme.
DÜZEY:5 yaş
ARAÇ-GEREÇ:Ritim aleti
OYUNDAKİ ÇOCUK SAYISI: 10 veya daha fazla
UYGULAMA:Öğretmen aşağıdaki yönlendirmeleri yaparak çocukların oyuna
katılmalarını sağlar. “hepimiz birer küçük yağmur damlasıyız”-Yağmur yavaş
yavaş yağıyor.(çocuklar oldukları yerde ya da öğretmeni izleyerek parmak
uçlarında,kollar yukarıda hareket ederler.)-Yağmur biraz hızlandı.Şimdi çok
hızlı yağıyor.Yağmur çok yavaşladı.Yağmur durdu. Yağmur yeniden başladı.Çok
hızlı yağıyor…Öğretmen aynı uygulamayı sadece ritim aleti ile, uygun ritimleri
vererek de gerçekleştirebilir.
OYUN ANALİZİ: :. Beden eğitimi oyunu.Taklit oyunu.Eğlendirici
oyun.Cinsiyet farkı yok. Yaşa göre oyun(5yaş).Oyuncu sayısına göre oyun(sayı
çift olmalı).Grup oyunudur.. Rekabet yok. Mekana göre oyun(kapalı ya da açık)
Aletli bir oyun. Müzikli oyun.ritim duygusunu geliştirir.Hareketli oyun.Süre
sınırı yok.Sözlü oyundur.
9.GELİŞİM ALANI:Sosyal gelişim
OYUNUN ADI: Fotoğrafçı
HEDEF:. Toplumsal yaşamın nasıl sürdüğünü anlayabilme.
DÜZEY:5-6 yaş
ARAÇ-GEREÇ:Yok.
OYUNDAKİ ÇOCUK SAYISI:10 veya daha fazla
UYGULAMA:Bir öğrenci fotoğrafçı seçilir ve oradan dışarı çıkarılır.Diğer
öğrenciler bir nesne seçerler.İçeri giren fotoğrafçı çocuklara sorular sormaya
başlar.(seçilen nesne çiçek saksısı)
Fotoğrafçı çocuklara:
-Nasıl bir şey? – Tablo çiçek oyuncak olabilir.
-Neden fotoğrafını çekiyorsun? –Güzel bir görüntüsü var.
-Bu sınıfta nerde duruyor? –Duvarda ,masada ,yerde olabilir.
Fotoğrafçı sorularına devam eder. Ve aldığı ip uçları ile nesneyi bulur.Sonunda
ebe değişir.
OYUN ANALİZİ:Sözlü oyun. Düşündürücü bir oyun. Cinsiyet farkı yok. Yaşa göre
oyun(5-6yaş).Oyuncu sayısına göre oyun.Aletsiz oyun. Rekabet yok. Mekana göre
oyun(kapalı).Süre sınırı yok.
10.GELİŞİM ALANI:Psikomotor gelişim
OYUNUN ADI: Kumbara
HEDEF:.Büyük-küçük kaslarını kullanabilme(hareketi koordine etmek)
DÜZEY:3-6 yaş
ARAÇ-GEREÇ:Yok.
OYUNDAKİ ÇOCUK SAYISI:12 veya daha fazla
UYGULAMA:Oyun alanına yan yana üç kare çizilir. Bunlar çocukların kumbarası
olur.Oyuncular üç eşit gruba ayrılır.Her grubun kumbarası belirlenir.karelerden
20 adım uzakta yerlerini alırlar.Öğretmen “paralar” dediği zaman bütün çocuklar bağdaş oturuşu alır.Kumbara dediği zaman bütün çocuklar kumbaraya koşar.Kumbaraya en geç giren takım sonuncu olur.
Üç yarışta birinci olan takım alkışlanır.
OYUN ANALİZİ:Beden eğitimi oyunu. Hareketli oyun.Komut var. Cinsiyet farkı
yok. Yaşa göre oyun(3-6yaş).Oyuncu sayısına göre oyun.Aletsiz oyun.Grup oyunu.Rekabet var. Süre sınırı yok. Mekana göre oyun(açık alanda daha güzel
oynanır.)
UMARIM İŞİNE YARAR.BİZİMDE BÖLE BİR ÖDEVİMİZ VARDI.HAZIRLAMIŞTIM
KUMBARA
OYUNU
Çocuklar iki
eşit gruba ayrılırlar. Sınıfın bir köşesinde beklerler. Diğer köşeye iki
sandalye konur. Sandalyelerin üstüne birer sepet yerleştirilir. Para olarak
sınıftaki oyuncaklardan biri seçilir. ( legolar olabilir )
Gruplar tren
olurlar. Birinci sıradaki çocukların gözleri bağlanır, paralar ellerine verilir
ve gözü kapalı halde parayı kumbaraya atmaya çalışırlar.
Çocuklar
kendi grupları için seçilmiş sepete para atmaya çalışır. Ancak diğer sepete
atar ise diğer grup puan alır.
Sonunda en
çok hangi kumbarada para varsa, o grup tutumlu grup seçilir ve alkışlanır.
Eğlenceli
ve eğitici bir oyundur.
Yerli malı
ve tutum haftası için, ve her zaman için, iyi
uygulamalar.
KAR TANELER
4–5 öğrenci rüzgâr olur. Diğerleri kar taneleridirler. Rüzgâr grubu kol kola
girerek kar tanelerine doğru üfler. Kar taneleri rüzgârın estiği yöne doğru savrulurlar.
METEOR ÇARPMASI
Bir çocuk meteor olur. Diğerleri ise ikili gruplar halinde ya da tek başına
binaları canlandırırlar. Meteor, önceden belirlenmiş bir alanda (uzay)
serserice bir süre dolaştıktan sonra atmosfere yani binaların olduğu bölüme gelir.
Binalara çarpmaya başlar. Meteor binaları yıkmaya çalışırken binalar ise sıkı
durup yıkılmamaya çalışırlar. En sona kalan bina diğer oyunda meteor olur
YAĞMUR- ŞİMŞEK- RÜZGÂR- DOLU
Her kelime için bir devinim atanır. Öğretmenin verdiği yönergeye uygun olarak
çocuklar doğru hareketi yaparlar. Şaşıran oyundan çıkar.
GÜNEŞ VE AY
Yere büyükçe bir daire, dairenin içine de hilal şeklinde bir ay çizilir. Önce
çocuklar dairenin çevresinde halka olurlar. Öğretmen “güneş” dediğinde,
dairenin içine dağılırlar. ”Ay” dediğinde, sıkışarak hilâl şeklinin içine
sığmaya çalışırlar. Yanılan, çizgilere basan oyundan çıkar. Yanılmadan ve
çizgilere basmadan oyunu tamamlayanlar kazanmış
sayılırlar.
GÜNEŞ OLUŞTURMA
Büyük boyutta fon kartonu ile hazırlanmış olan sarı daire şekli halı üzerine
yerleştirilir. Çocuklar halı üzerine otururlar. Sayışma ile seçilen ebenin
gözleri bağlanır. Önceden hazırlanan sarı üçgen parçaları, görmeden dairenin
çevresine dizerek, ebenin güneş: oluşturmaya çalışması istenir. Arkadaşları onu
yönlendirmek için güneşe yaklaşınca “Sıcak”, uzaklaşınca “soğuk” diye
seslenirler. Güneş ışınlarını, düzgün dizenler alkışlanır.
KARDAN ADAM VE GÜNEŞ
“Kardan Adam ve Güneş” oyunu için, sayışma ile
çocuklar arasından bir güneş seçilir. Diğer çocuklar kar, kardan adam, kartopu,
buz vb. olurlar. Aldıkları rolün gerektirdiği şekilde, sınıf içinde dağılarak
dururlar. Güneş çocukların arasında dolaşır. İstediği çocuklara dokunur.
Dokunulan çocuk, yavaş yavaş erimeyi hareketler yoluyla canlandırır (Gevşer,
yere yığılır, su olur, akar vb.)
FIRTINA-DOLU-KAR
“Fırtına-Dolu-Kar” oyunu, öğretmenin verdiği
yönergeler ile oynanır. Çocuklar ayakta yan yana dururlar. “Fırtına” denilince
eller havada yanlara sallanarak vuu... sesleri çıkarırlar; “dolu” denilince
çocuklar ellerini göğüslerine vurarak ses çıkarırlar; “kar” denilince hiç ses
çıkarmadan parmaklarını sallayarak, karların hareketini canlandırırlar. Yanılan
oyundan çıkar ve arkadaşlarını izler.
DRAMA
Lider “şimdi hepimiz gökyüzündeki bulutlarız, gökyüzünde dolaşıyoruz,
dolaşırken diğer bulutlara çarpmıyoruz” der. Lider “hafiften rüzgar esmeye
başladı, rüzgar bulutları sürüklemeye başladı”, “rüzgar gittikçe hızlanıyor,
bulutlar da gökyüzünde daha hızlı ilerliyor, birbirlerine çarpmamaya
çalışıyorlar” gibi yönergeler kullanır. Lider çocuklara “bulutlar ileride
gördükleri pembe dünyaya doğru ilerlemek istiyorlar (lider daha önceden pembe
bir örtüyü sınıfın uygun bir yerine asmıştır), ama rüzgar bulutların
ilerlemesini engelliyor. Bulutlar ilerlemeye çalışıyor, rüzgar bulutların
ilerlemesini engellemeye devam ediyor”. Bir süre devam edilir. Lider “bulutlar,
hep birlikte sessizce rüzgarı dinleyelim. Ben duyuyorum, eğer istediği şeyleri
yaparsak bizim mavi dünyaya gitmemize yardımcı olacağını söylüyor. Acaba rüzgar
bizden ne istiyor?” der ve çocuklardan (bulutlardan) gelen yanıtlar dikkate
alınarak rüzgarın istekleri yapılır. Lider de bu arada “rüzgar, tek ayak
üzerinde durmamızı istiyor, tek ayakla sıçrayarak gitmemizi istiyor, çift
ayakla sıçrayarak gitmemizi istiyor” der ve çocukların söylenen yönergeye uygun
hareket etmelerini sağlar. Lider “rüzgar artık esmiyor, bulutlarımız çok
yorulmuşlar, yavaş yavaş pembe dünyaya doğru ilerlemeye devam ediyorlar.
Bulutlar pembe dünyaya gelirler. Burada çok güzel oyuncaklarla karşılaşırlar ve
bu oyuncaklarla oynarlar” der.
Etkinliğin İsmi:Sonbaharın Resmi
Seçilen Renk:Sarı
Katılımcı Sayısı:Tüm sınıf
Araç Gereçler:------
Amaç:Sonbahar kavramını verilen yönergelere uygun bir biçimde bedenini
kullanarak kavrayabilme ve gruplaşma sorununu ortadan kaldırma
Öğretmen, çocuklara etkinliğe başlamadan önce ‘’ Sonbahar Mevsiminde’’ doğada
ve canlılarda ne gibi değişiklikler olduğuna dair genel bilgiler verir
çocuklarla konuşur ve etkinliğe geçer.
Öğretmenin yönergesiyle çocuklar el ele tutuşarak halka olurlar.Öğretmen
çocuklara: ‘Şimdi**Sonbaharın Resmini çizeceğiz hep beraber’’der**ve etkinliğe
başlar.Öğretmen ortaya geçerek söz ve hareketlerle gerekli yönergeleri veriri
ve çocuklar onu takip ederek canlandırmaya başlarlar.Öğretmen:
_Evet çocuklar hepimiz bulut olup gökyüzünde gezinelim ve el ele tutuşarak
birbirimizi bulalım ve gökyüzünden aşağıya inelim der.(çocuklar kollarını
açarak serbest bir şekilde dolaşırlar ve el ele tutuşup daire olarak birleşip
yere çökerler)
_Hadi şimdi şimşek olup yanıp sönelim ve gök gürültüsü olup güm güm diye
gürleyelim ve yağmur yağdıralım.Her birimimiz yağmur damlası olduk şimdi
yeryüzüne akıyoruz şıp şıp ve dolu olduk daha hızlı yağıyoruz.(çocuklar çömelik
vaziyetten ayağa kalkarak şıp şıp diyerek zıplamaya başlarlar dolu olduğunda
ise daha hızlı zıplayarak ayaklarını çok**ses çıkartacak şekilde yere vurular)
_Şuan topraktayız toprağın mis gibi kokusu geliyor burnumuza hadi koklayalım
hep beraber ve yerden çamur alıp üzerimize her yerimize sürelim.Üstümüz kirlendi
şimdi napıcaz?O zaman yağmur yağmaya devam etsin
üzerimize ve yağmurda yıkanalım şırıl şırıl..ve damlaları tutmaya çalışalım(her
çocuk yere uzanma hareketi yapar ellerini yana koyarak çamuru alma hareketi
yapıp üzerine sürme hareketi yaparlar ve sonra zıplayarak yağmur damlalarını
tutma hareketi yaparlar)
_Çocuklar şimdi hepimiz ağacın dalarlındaki yapraklarız ama hepimiz sıkı
tutunalım her an düşebiliriz.Rüzgar çıktı savruluyoruz huuuuuuuuuuuu,ağaçtan
ayrıldık etrafa her yere dağıldık rüzgar çok şiddetli esiyor.(çocuklar
birleşerek el ele tutuşur ağacın yaprakları olur ve birbirinden
ayrılırlar)Kimimiz çamura battı,kimimiz ezildi kimimizi de rüzgar çok uzaklara
götürdü.(her çocuk çeşitli öykünmeler yapar)
_Evet çocuklar şimdi hepimiz birer kuşuz cik cik cik ve uzaklara göç edeceğiz
takip edin beni.(tüm çocuklar öğretmenin yönergesiyle öğretmeni takip ederek
arkasında tek sıra olurlar ve uçma hareketi yapılarak uzaklaşılır)
Etkinlik sonunda öğretmen çocuklarla etkinlik hakkında konuşur ve etkinlik
sırasında neler hissettiklerine dair her birinin fikirlerini alır.
GRİ BULUTLAR VE YAĞMUR DAMLALARI
Oyunun amacı : Herkesin korktuğu bir ders olan fen bilgisi dersini drama
yöntemiyle eğlenceli hale getirerek sevdirmek ve yaparak yaşayarak kalıcı
öğrenmeyi sağlamak.
Oyuncu sayısı : Tüm sınıf
Yaş grubu :5- 6 yaş
Uygulanışı :
Çocuklar sınıfta istedikleri yerlere giderler ve öğretmenin yönergeler
vermesini beklerler. Öğretmen ; Hadi bakalım çocuklar bu gün dışarıda çok
işimiz var, hazırlanıp dışarı çıkalım ama önce pencereden hava nasıl diye
bakalım. Gri bulutlar gökyüzünü kaplamış, yağmur yağabilir. O zaman yanımıza şemsiyemizi almayı unutmayalım.
Hazırlandıysak dışarı çıkalım, işlerimizi halledelim. Eyvah çocuklar yağmur
başladı şemsiyelerimizi açalım. İyiki şemsiyelerimizi yanımıza almışız. Şişt
yağmur damlaları şemsiyemize düştüğünde çıkardığı sesi duyuyor musunuz? – Tıp
tıp. Hep beraber derin bir nefes alalım…. Oh ne güzel yağmur koktu. Tamam artık
akşam oldu evimize dönmemiz gerekiyor. Herkes evine dönsün.
Öğretmen çocuklara öncelikle yağmurun oluşumundan bahseder. Çocukları iki grup
oluşturacak şekilde ayırır. Birinci grup bulut, ikinci gurup da yeryüzündeki
bir gölün suları olur.( Bulut olan çocuklar kendi etraflarında dönmeye
başlarlar. Gölün sularını oluşturan çocuklar da öğretmenin ‘sular buharlaşmaya
başladı’ sözüyle bulutun içine girmeye başlarlar.) Öğretmen anlatmaya başlar;
Evet çocuklar bu gün hava çok sıcak, o kadar sıcak ki gölümüzün sular
buharlaşmaya ve gökyüzündeki buluta karışmaya başladı. Buharlaştı,
buharlaştı.(Bütün öğrenciler bir araya gelirler.) Bulutumuz iyice ağırlaştı.
Yaz bitti ve havalar artık soğumaya başladı. Bulutumuz içindeki bu suları daha
fazla taşıyamıyor ve yağmur olarak bu suları yeryüzüne geri göndermeye
başlıyor( buharlaşan çocuklar tekrardan buluttan ayrılıp yeryüzüne inerler).
Bu etkinlik grupların yer değiştirmesiyle devam eder. Etkinlik sonrasında
çocuklara ne hissettikleri sorulur. Bu olayın en çok hangi mevsimlerde
gerçekleştiği tartışılır.
ETKİNLİĞİN İSMİ****** : Bir İlkbahar Günü
SEÇİLEN RENK************:**Yeşil
KATILIMCI SAYISI**** :Bütün Sınıf
ARAÇ GEREÇLER****** :Kostümler
AMAÇ**************************** :Kimseye zarar vermeden birlikte bir mekanı
paylaşarak kullanmayı öğrenme.
** “Bir ilkbahar günüydü,bütün kırlar yeşermişti,” diye öğretmen başlar.İlk
önce bütün çocuklar yere uzanır.Gözlerini kapatırlar.Öğretmen şimdi herkes
kendini yeşil çimen gibi hissetsin der.Çocuklar bir süre böyle
uzanırlar.Öğretmen çocuklara “şimdi ayağa kalkın ve rüzgarlı bir havada hareket
eden çimenler gibi hareket edin” der.Çocuklar çimen olduktan sonra öğretmen
onlara şimdi siz yemyeşil çimenlerin olduğu bir yerdesiniz.İstediğiniz gibi
çimenlere basabilirsiniz, çimenlerin üzerinde koşabilirsiniz, üzerine
yatabilirsiniz.koklayın bakalım nasıl kokuyor.Çocuklara çimenlerin nasıl
koktuğunu sorar. Sonra öğretmen çocuklara herkes istediği Hayvanı
canlandırabilir der.çimenlerin üzerinde dolaşsınlar bakalım der.İsteyen karınca
olsun,isteyen rengarenk bir kelebek,isteyen bir arı,isteyen bir uğur böceği
,isteyen bir tırtıl.Çocuklar istedikleri bir hayvanı canlandırırlar.
** Karıncalar evlerine götürmek için yiyecek arıyorlarmış yeşil çimenlerin
arasında.Yeşil tırtıl çimenlerin yapraklarını yemiş kıtır kıtır.Rengarenk
kelebekler çimenlerin üzerine bir konup bir havalanıyormuş.Güneşte rengarenk
kanatları çok güzel görünüyormuş.Vız vız arılar çimenlerin üzerinden vızır
vızır geçiyormuş. Uğur böcekleri ise çimenlerin üzerine konmuş güneşin tadını
çıkarıyormuş.
Dramadan sonra öğretmenle çocuklar oturur konuşurlar.Öğretmen onlara sorular
sorar.
ETKİNLİĞİN İSMİ:KAR TANELERİ
SEÇİLEN RENK** :BEYAZ
KATILIMCI SAYISI:8-10
AMAÇ:ÇOCUKLARA BEYAZ VE KIŞ MEVSİMİNDE KAR KAVRAMLARINI BİRLİKTE VERMEK
YAŞ GRUBU: 6 YAŞ
KAR TANELERİ
**************Çocuklar boş bir alanda toplanır.Evet çocuklar şimdi sizinle bir
canlandırma yapacağız.Bugün beyaz rengi ve beyaz denince akla ilk gelenlerden
kar tanesini işleyeceğiz.
************** Şimdi hepiniz birer kar tanesi olacaksınız ve kendinizi kar
tanesi gibi hissetmenizi ve benim söylediklerimi yapmanızı istiyorum.
****************Kış mevsimindeyiz ve hava soğuk mu soğuk.Belli ki kar yağacak
gökyüzünü gri renkte kocaman bulutlar kaplamış.Biraz sonra bu bulutlar kar
tanelerini birer birer yeryüzüne serpecekler.Aaa! o da ne?Kar tanelerini
görüyorum.Ağır ağır zarif bir şekilde kar taneleri yeryüzüne iniyorlar.İnerken
rüzgarla savrulan kar taneleri kendi etraflarında**dönerek birbirlerine
çarpmadan dans ediyorlar.Sanki kulağıma kar tanelerinin dans ederken duydukları
mutluluğun cıvıltıları geliyor gibi evet evet**duyabiliyorum onlar dans ederken
çok eğleniyorlar .Artık kar taneleri ağır ağır yere iniyorlar .
****************Etraf bembeyaz oldu.Her şeyin rengi**beyaz artık.Ne kadar da
güzel görünüyor.(derin bir nefes alınır.)Mis gibi.Kar taneleri inerken havadaki
is ve kömür kokularını da temizlemişler ne kadar**da güzel ve ferah oldu hava
************** Bu kokuyu siz de duyabiliyor musunuz çocuklar?Eğlendiniz mi
bakalım?diyerek etkinlik sonlandırılır.
ETKİNLİĞİN ADI: GEZGİN BULUTLAR
SEÇİLEN RENK: Beyaz
AMAÇ****************** : Çocuğun Hayal Gücünü Geliştirebilme
MALZEME********** :**
KATILIMCI SAYISI : Tüm Sınıf
DRAMA OYUNU:**Öğretmen gruptaki çocukları serbest
bir şekilde sınıf içerisinde dağıtır. Çocuklara yönergeler verir ve onlardan bu
yönergelere uygun hareket etmelerini ister. Hepsinin birer bulut olduğunu ve
gökyüzünde serbestçe dolandıklarını söyler. Hep beraber bütün bulutlar değişik
ülkelere giderler. Bazen yeryüzüne inerler. Sonra tekrar gökyüzüne yükselirler.
Çocuklar burada eğilme kalkma hareketini yaparlar. Değişik ülkelerin
çocuklarını görüp onları tanırlar. Sonra karanlık olur, aralarına kara bulutlar
girer ve birbirlerini göremezler. Çarpışırlar ve gök gürültüsü ortaya çıkar.
Çocuklar bu sırada gök gürültüsünün sesini çıkartırlar. Tekrar yollarına devam
ederler. Birden yeryüzünden gelen çok güzel bir kokuyu alırlar ve nereden
geldiğini merak ederek yeryüzüne yavaşça inerler. Bir de**bakarlar ki kocaman
bir beyaz gül bahçesi… Güllerin arasında dolaşıp tekrar gökyüzüne yükselirken
güzel kokulu güllere el sallarlar.
********Etkinlik bittikten sonra çocuklarla beraber gezilen ülkeler. Görülen
yerler hakkında konuşulur. Çocuklara gezerken neler hissettikleri. Nereleri
görmek istedikleri sorulur. Bulutlar birbirine çarpıştığı zaman korkup korkmadıkları ve gülün kokusunu gerçekten
hissedip hissetmedikleri sorulur.
OYUNUN ADI : Evimiz
Köyümüz
YAŞ GRUBU : 61-72 ay grubu
GELİŞİM ALANI : Bilişsel Gelişim ve Psikomotor Gelişim
AMAÇ : Çocukların dikkatini geliştirir.bedensel gelişimine yardımcı olur.
MATERYAL : Tebeşir
OYUNUN OYNANMASI:
İki tane büyük daire çizilir.Birinin adı ‘’Ev’’,diğerinin adı ‘’Köy’’
,olur.Öğretmen çocuklara evimiz dediği zaman ilgili dairenin
içine,köyümüz dediği zaman yine ilgili dairenin içine atlamaları
gerekir.Önce yavaş sonra hızlı bir şekilde söyleyerek çocukları şaşırtmaya
çalışır.Şaşıran çocuk oyun dışı kalır.
OYUNUN ADI : Kedi Fareyi Bul
YAŞ GRUBU : 5-6 yaş grubu
GELİŞİM ALANI : Zeka gelişimine ve psikomotor gelişimine
AMAÇ : Çocukların duygu gelişimine yardımcı olmak
Çocukların hareketlerini belli seviyede tutar.
MATERYAL : ---------------
OYUNUN OYNANMASI:
Çocuklar arasından bir kedi seçilir.Bunun yüzü duvara döndürülür.Diğer
oyunculardan biri fare olur.Bunu kedi bilmemelidir.Öğretmen kediyi yanına
çağırir ve:
-‘’Arkadaşlarının arasında bir fare saklanmış.Sen buna yaklaşırsan bütün
arkadaşların kedi gibi miyavlayacaklar,ama uzağında olursan hiçbirinin sesi
çıkmayacak ‘’, der. Bundan sonra kedi yavaş yavaş arkadaşları arasında
dolaşmaya başlar.Ne zaman kedi miyavlamaları fazlalaşırsa fareye
yaklaştığını anlar ve onlar arasından asıl fareyi bulmaya çalışır.Oyunu
kazanırsa o da arkadaşları arasından bir kedi seçme hakkını kazanır.
OYUNUN ADI : Kurbağa ve Leylekler
YAŞ GRUBU : 61-72 ay grubu
GELİŞİM ALANI : Psikomotor ve bilişsel gelişim
AMAÇ : Çocukların beden gelişimine yardımcı olmak ve dikkatini arttırmak
MATERYAL :Tebeşir
OYUNUN OYNANMASI:
Oyun yerine iç içe iki büyük daire çizilir.2 Gruba ayrılan çocukların bir
bölümü leylek olur ve büyük dairenin dışına sıralanır.Diğerleri kurbağa olur ve
orta daireye dağılır.En içteki daire göl ve bataklık alanıdır.Leylekler büyük
dairenin dışında leylek yürüyüşü ile ‘‘lak lak lak ‘’ diye gezinmeye başlarken
kurbağalarda kurbağa sıçraması ile ‘‘kuvak kuvak kuvak’’ sesleri ile
dolaşırlar.Öğretmenin :
-Karnınız aç mı? Sorusuna leyleklerin:
-Aç demesi üzerine kurbağalar yakalanmamak için hemen göle sıçrarlar.Bu sırada
göle kaçamayıp leyleklere yakalanan leylek olurlar ve oyuna yeniden
başlanır.Leylekler hiçbir zaman göle girmemelidir.
OYUNUN ADI : Kırmızı - Beyaz Oyunu
YAŞ GRUBU : 4-5-6 yaş grubu
GELİŞİM ALANI : Psikomotor gelişimi
AMAÇ : Çocukların beden gelişimine yardımcı olmak
MATERYAL :Tebeşir
OYUNUN OYNANMASI:
Oyuncular iki takıma ayrılır.Takımlardan birisi kırmızı,diğeri beyaz diye
adlandırılır.30 adım kadar aralık bırakılarak her iki takıma birer kale çizgisi
çizilir.Sonra her iki takımda birbirine sırtları dönerek dizilir.Öğretmen önce
hangi takımın adını söylerse o takım diğer takımı kale çizgisine kadar
kovalar,yakalanan esir olur.
OYUNUN ADI : Kral ve Muhafızlar
YAŞ GRUBU : 61-72 ay grubu
GELİŞİM ALANI : Psikomotor gelişimi
AMAÇ : Çocukların beden gelişimine yardımcı olmak ve dikkatini geliştirmek
MATERYAL : -----------------
OYUNUN OYNANMASI:
Oyun alanına çocuklar toplanır.Her oyuncuya görev verilir.Oyuncular kendi
aralarında bir kral seçerler.Kral da kendine iki tane muhafız seçer.Oyun
başladığında diğer çocuklar krala dokunmaya çalışırlar.Krala dokunan,kral
olur.Muhafızlar kralı korumaya çalışırlar.
OYUNUN ADI : Hasta Dirildi
YAŞ GRUBU : 4-5 yaş grubu
GELİŞİM ALANI : Psikomotor gelişimi
AMAÇ : Çocukların beden gelişimini olumlu yönde etkilemek
MATERYAL : ------------
OYUNUN OYNANMASI:
Çocukların birisi hasta adını alır. Diğer çocuklarda hasta bakıcı , doktor
,hemşire ,cankurtaran arabası , hastane ,şırınga, okşijen, makas, aspirin,
gazlı bez isimlerini alırlar. Öğretmen bir olay anlatır. Olay içinde ismi geçen
çocuk ‘’Burdayım’’ der. Öğretmen :
-‘’Hasta dirildi’’. Derse bütün çocuklar ayağa kalkıp el çırparlar.Oyun
sırasında adı geçtiği halde ayağa kalkmayan oyundan çıkar.
OYUNUN ADI : Çapraz Sıçrama
YAŞ GRUBU : 61-72 ay grubu
GELİŞİM ALANI : Psikomotor gelişimi
AMAÇ : Çocukların beden gelişimine yardımcı olmak
MATERYAL : ------------
OYUNUN OYNANMASI:
Çocuklar 2’şer, 2’şer kümelere ayrılırlar. Her çocuk yüzyüze durur. Sonra sağ
kolları ile birbirlerinin kollarına çapraz olarak girerler. Kendi çevrelerinde
sıçrayarak dönerler. Bu dönüş soldan sağa doğru olur. Bir süre sonra kollar
değiştirilir. Bu kez sol kollarla çapraz dururlar.Sağdan sola doğru dönerler.
Oyun istenildiği kadar sürdürülebilir.
OYUNUN ADI Kahkaha Oyunları
YAŞ GRUBU : 61-72 ay grubu
GELİŞİM ALANI : Dikkat ve motor haraketlerini kontrol etmesine yardımcı olur .
AMAÇ : Çocukların dikkatini arttırır. Çocukların motor hareketlerini kontrol
altına almalarına yardımcı olur.
MATERYAL :Tebeşir.
OYUNUN OYNANMASI:
Öğretmen elinde tutuğu bir eşyayı göstererek ‘’Çocuklar, bu elimdeki tebeşiri
yukarı attığımda herkes istediği gibi kahkahalarla gülebilecek ama tebeşiri
tuttuğum zaman hiç kimse gülmeyecek ,ciddi olacak ‘’der.
Önce oyunun bir denemesi yapılabilir. Sonra uygulamaya geçilir. Bu arada
gülmesini tutamayan olacaktır. Ama birkaç kez kurala uymayan olursa bir süre
oyuna katılamaz. Hiç yanılmayan olursa, oyun monoton bir şekile dönüşürse
öğretmen elindeki eşyayı yukarı atarmış gibi yapar ve avucuna saklar. Bu
hareket bir çok oyuncuyu şaşırtabilir.
OYUNUN ADI : Çömel Kurtul
YAŞ GRUBU : 4-5-6 yaş grubu
GELİŞİM ALANI : Çocukların beden hareketlerinin gelişimine yardımcı olur.
AMAÇ : Çocukların dikkatini arttırır.
MATERYAL :Mendil
OYUNUN OYNANMASI:
Oyuncular arasından bir ebe seçilir. Diğerleri oyun alanına dağılır. Ebe ayakta
gördüğü oyucuları kovalamaya ve mendille vurmaya çalışır. Diğerleri vurulmamak
için ebe yanına geldiği sırada yere çömelir,ebe bunları vuramaz. Ayakta
ebelenen olursa, kendini arkadaşlarına tanıtmak için bir kolunu yukarı kaldırır
ve ‘’ ben ebeyim ‘’ diye bağırır. Oyun bir süre böyle devam eder.
OYUNUN ADI : Rüzgar - Şimşek
YAŞ GRUBU : 61 – 72 ay grubu
GELİŞİM ALANI : Psikomotor-Sosyal-Bilişsel
AMAÇ : Çocukların dikkatini geliştirir. Beden gelişimine yardımcı olur.
MATERYAL : -----------
OYUNUN OYNANMASI:
Çocuklar rahat bir şekilde ayakta dururlar.Biri yönetmen seçilir.Seçilen çocuk
’’ Rüzgar es’’ deyince çocuklar,rüzgarda savrulan ağaçlar gibi hareket ederler.
‘’Şimşek ‘’ dediğinde ise donar kalırlar.Kıpırdayan çocuk oyun dışı kalır.En
sona kalan kazanır.